وَإِنَّ الدِّينَ لَوَاقِعٌ
Ve inned dîne le vâkıu(vâkıun).
| ve inne | : ve muhakkak |
| ed dîne | : dîn (hesap, ceza) |
| le | : elbette, mutlaka, kesinlikle |
| vâkıun | : tahakkuk edecektir, vuku bulacaktır, gerçekleşecektir |
Şübhesiz ki (amellere göre) ceza (ya'nî mukaabele) de elbette vaaki'dir.
Ve muhakkak ki, ceza da herhalde vâkîdir.
Ve muhakkak ki ceza şübhesiz vakı'dir
Ve muhakkak ceza ve mükafat gerçekleşecektir.
Ceza ve hesap günü şüphesiz olacaktır.
(1-6) Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir.
(1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.
(1-6) Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.
Hesap ve ceza günü mutlaka gerçekleşecektir.
İşlerin karşılığı da mutlaka alınacaktır.
Ve şübhesiz ki hesab vuku bulacaktır, (herkes amelinin karşılığını görecektir.)
Muhakkak ceza elbet vuku bulacaktır.
Ve cezâ, mutlaka olacak.
Ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.
Şüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleşecektir.
(1-6) Esip savuran ruzgarlara, yagmur yuklu bulutlara, kolayca suzulen gemiler ve isleri yoneten meleklere and olsun ki, size soz verilen kiyametin kopmasi suphesiz gercektir. Odesme gunu gelecektir.
Ceza muhakkak olacaktır.
Şüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleşecektir.
ve yargılama (Günü) mutlaka gelecektir!
Ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.
Şüphesiz (din) hesap ve ceza da mutlaka gerçekleşecektir.
Hesap günü gerçekleşecektir.
Cezâ muhakkak olacaktır.
Ve din, şaşmaz bir olgudur.
Yargılama kesinlikle gerçekleşecektir.