وَفِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ
Ve fî emvâlihim hakkun lis sâili vel mahrûmi.
| ve fî emvâli-him | : ve onların mallarında vardır |
| hakkun | : hak |
| li es sâili | : isteyen için, isteyenlerin |
| ve el mahrûmi | : ve mahrum olan, yoksul olan (iffetinden isteyemeyen) |
Onların mallarında sâilin ve (kemâl-i iffetinden dolayı dilencilik etmeyen) yoksulun da bir hakkı vardı.
(19-20) Ve mallarında da dilenen ve yoksul bulunan için bir hak var idi. Ve yerde imân-ı yakin erbâbı için deliller vardır.
Ve mallarında sâil ve mahrum için bir hak vardı
Mallarında dilenen ve yoksul için bir hak vardı.
Onların mallarında isteyen ve istemeyen yoksullar için bir hak vardı.
Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.
Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.
Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı.
Onların mallarında, dilenen ve yoksul için bir hakk vardır.
Mallarında isteyenlerin ve yoksulların hakkını ayırırlardı.
Onların mallarında dilencinin ve (ihtiyacını açıklayamayan) mahrumun bir hakkı vardır.
Onların mallarında yoksullar ve muhtaçlar için de bir hak vardır.
Ve mallarında, dileyene ve mahrûm olana bir hak vardı.
Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı.
Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
Onlarin mallarinda muhtac ve yoksullar icin bir hak vardi, onu verirlerdi.
Mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı.
Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
ve sahip oldukları her şeyden, (yardım) isteyenlere ve sıkıntı içinde bulunanlara bir pay (ayırırlardı).
Onların mallarında isteyen ihtiyaç sahipleri için de bir hak vardı.
Onların mallarında dilenip isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı.
Mallarında, isteyen ve istemeyen yoksullar için bir pay vardı.
Mallarında dilenci ve yoksul için hak vardı.
İhtiyaç sahibi için, yoksul için bir hak vardı mallarında onların.
Paralarında, isteyenler ve yoksullar için bir pay vardı.