كَذَلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا قَوْمًا آخَرِينَ
Kezâlik(kezâlike), ve evresnâhâ kavmen âharîn(âharîne).
| kezâlike | : işte böyle, böylece |
| ve evresnâ-hâ | : ve ona miras kıldık |
| kavmen | : kavim |
| âharîne | : ahir olanlar, sonrakiler |
İşte (emir) böyledir. Biz (bütün) bunları başka başka kavmler) e mîras verdik.
İşte böyle oldu ve onları başkalar olan bir kavme miras kıldık.
Evet öyle ve hep onları başka bir kavma miras kıldık
Evet öyle (oldu) ve onları hep başka bir topluluğa miras kıldık!
İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık.
Bu böyledir; onları başka bir millete miras bıraktık.
İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.
İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.
Evet bu böyledir. O nimetleri başka bir millete mîras bıraktık.
(28-29) İşte böyle oldu! Sonra bütün bunları, başka bir topluma miras bıraktık. Merhamete lâyık olma haklarını kaybettiklerinden, perişan hallerine gök de ağlamadı, yer de ağlamadı. Artık onlara yeni bir mühlet de verilmedi.
İşte bize isyan edenlere böyle yaparız. Onların mülklerini başka bir kavme miras bıraktık.
İşte böyle. Onlara başka kavimleri mirasçı kıldık.
Böyle işte ve onları mîras verdik bir başka topluluğa.
İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.
İşte böyle; Biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.
Bu boyledir; onlari baska bir millete miras biraktik.
İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma miras verdik.
İşte böyle; biz bunları başka bir kavme miras olarak verdik.
İşte böyle oldu. Ve (sonra) başka bir toplumu (onların geride bıraktıklarına) varis kıldık;
İşte böyle... Onu bir başka topluma miras bıraktık.
İşte böyle; biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.
Bütün bunlara Biz başka bir halkı vâris yaptık.
İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma mirâs verdik.
İşte böyle! Onlara başka bir toplumu mirasçı kıldık.
Böylece hepsini başka bir topluluğa miras bıraktık.