أَمْرًا مِّنْ عِندِنَا إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ
Emren min indinâ innâ kunnâ mursilîn(mursilîne).
| emren | : emir |
| min indi-nâ | : katımızdan |
| innâ | : muhakkak ki biz |
| kunnâ | : biz olduk |
| mursilîne | : gönderenler |
(4-5-6) (O, bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden bir emr ile, o zaman ayrılır. Hakıykat, biz Rabbinden bir (eser-i) rahmet olarak (peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki O, hakkıyle işidenin, (her şey'i) kemâliyle bilenin ta kendisidir.
Bizim tarafımızdan bir emir olarak, şüphe yok ki Biz resûl gönderir olduk.
Tarafımızdan emir, çünkü biz Resul gönderiyorduk
Tarafımızdan (gelen) emir; çünkü Biz peygamber gönderiyorduk,
(4-6) O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir.
(4-7) Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. Eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, işitendir, bilendir.
(4-7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
(4-6) Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.
(4-5-6) O gecede her hikmetli iş, katımızdan bir emirle ayrılır, ayırd edilir. Rabbından bir rahmet olarak, hakikat biz, peygamberler göndermekteyiz. Şüphesiz ki O, işitendir, bilendir.
(4-6) O, öyle bir gecedir ki her hikmetli iş, tarafımızdan bir emir ile, o zaman yazılıp belirlenir. Rabbinden bir rahmet olarak hep resuller göndermekteyiz. Muhakkak ki O, her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Bu, (hikmetimizin gereği olan) tarafımızdan bir iştir. Çünkü biz peygambere göndereniz.
Katımızdan bir emirle. Muhakkak ki Biz, peygamber gönderenleriz.
Bir iş ki katımızdan hükmolunur, şüphe yok ki biz göndermişizdir.
(Yani) katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz.
Katımızdan bir emir ile; doğrusu biz, (insanlara elçi) gönderenleriz.
(4-7) Katimizdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanirsaniz bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunanlarin Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir.
Bu katımızdan verilen her emirdir. Çünkü Biz elçi göndericiyiz.
Katımızdan bir buyruk ile; doğrusu biz, (insanlara elçi) gönderenleriz.
katımızdan bir emir gereği, çünkü biz (doğru yola ileten mesajlarımızı) her zaman göndermekteyiz,
Tarafımızdan bir emir ile biz elçi göndeririz.
Katımızdan bir emir ile; doğrusu biz, (insanlara elçi) gönderenleriz,
(4-6) Herbir hikmetli iş o gecede tarafımızdan bir emirle ayırt edilir. Rabbinden bir rahmet olarak Biz peygamberler göndeririz. O herşeyi işiten, herşeyi bilendir.
Katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz elçi göndericiyiz.
Katımızdan bir emir olarak. Hiç kuşkusuz biz, resuller göndeririz,
Katımızdan bir buyruktur; biz elçiler göndeririz.