أَنتُمْ عَنْهُ مُعْرِضُونَ
Entum anhu mu’ridûn(mu’ridûne).
| entum | : siz |
| an-hu | : ondan |
| mu'ridûne | : yüz çevirenler |
«Ki siz ondan yüz çeviricilersiniz».
(67-68) De ki: «Bu (Kur'an) pek büyük bir haberdir. Siz ondan yüz çeviriyorsunuz.»
Siz ondan yüz çeviriyorsunuz
Siz ondan yüz çeviriyorsunuz.
«Siz ondan yüz çeviriyorsunuz.»
(67-68) De ki: 'Bu Kuran büyük bir haberdir, ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.'
“Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz.”
(67-68) De ki: Bu büyük bir haberdir. Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.
Siz ise Ondan hep yüzçeviriyorsunuz.
Ama siz ona sırtınızı dönüyorsunuz.
(Öyle iken) siz ondan yüz çeviriyorsunuz.
Ama siz, ondan yüz çeviriyorsunuz.
Siz ondan yüz çevirmedesiniz.
Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.
Sizler ise, ondan yüz çeviriyorsunuz.
(67-68) De ki: «Bu Kuran buyuk bir haberdir, ama siz ondan yuz ceviriyorsunuz.»
«Fakat siz ondan yüz çeviriyorsunuz?»
Sizler ise ondan yüz çeviriyorsunuz.
(nasıl) ondan yüz çevirirsiniz?"
Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz.
Sizler ise, ondan yüz çeviriyorsunuz.
Siz ise ona sırtınızı dönüyorsunuz.
"(Ama gafletinizden dolayı) Siz ondan yüz çeviriyorsunuz."
"Yüz çevirip duruyorsunuz ondan."
'Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz.'