وَعَجِبُوا أَن جَاءهُم مُّنذِرٌ مِّنْهُمْ وَقَالَ الْكَافِرُونَ هَذَا سَاحِرٌ كَذَّابٌ Ve acibû en câehum munzirun minhum ve kâlel kâfirûne hâzâ sâhırun kezzâb(kezzâbun).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
sad suresi 4. Ayet
ve acibû : ve acayiplerine gitti en câe-hum : onlara gelmesi munzirun : bir uyarıcı min-hum : onlardan ve kâle : ve dedi el kâfirûne : kâfirler hâzâ : bu sâhirun : büyücü, sihirbaz kezzâbun : çok yalancı Hasan Basri Çantay
O kâfirler içlerinden (kendilerinin başına çökecek) tehlikeleri bildiren (bir peygamber) geldiğine şaşdılar, «Bu, dedi (ler), bir büyücü, bir yalancıdır»;
Ömer Nasuhi Bilmen
(4-5) Ve kendilerine içlerinden bir korkutucunun gelmesinden dolayı taaccübe düştüler ve o kâfirler dedi ki: «Bu, bir yalancı sâhirdir.» «İlâhları bir ilâh mı kılmış? Şüphe yok bu, elbette pek ziyâde acaip bir şey.»
Elmalılı Hamdi Yazır
İçlerinden kendilerine uyandırıcı bir Peygamber geldiğine şaştılar da dediler ki kâfirler: bu, bir sihirbaz, bir kezzâb
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kafirler: «Bu bir sihirbaz, yaman bir yalancı» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kâfirler: «Bu bir sihirbazdır, yalancıdır» dediler.
Diyanet İşleri (eski)
(4-5) Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaşmışlardı. İnkarcılar: 'Bu, pek yalancı bir sihirbazdır; tanrıları tek bir tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir' demişlerdi.
Diyanet İşleri
Kâfirler, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: “Bu, yalancı bir sihirbazdır.”
Diyanet Vakfi
(4-5) Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır! Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler.
Celal Yıldırım
Kendilerine uyarıcı bir peygamber geldi diye hayret ediyorlar ve kâfirler: Bu çok yalancı bir sihirbazdır,
Suat Yıldırım
(4-5) İçlerinden kendilerini uyarıp irşad edecek birinin gelmesine her nedense şaşırdılar ve o kâfirler: "Bu bir sihirbaz, bir yalancı! İşte tutmuş bunca ilahı bir tek ilah yapmış! Bu gerçekten şaşılacak, çok tuhaf bir şey!" dediler.
Ali Fikri Yavuz
(Kureyş oğulları) içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da, o kâfirler şöyle dediler: “- Bu, bir sihirbazdır, bir yalancıdır.
İbni Kesir
Küfredenler içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşırmışlardı da demişlerdi ki: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır.
Abdulbaki Gölpınarlı
Onların cinsinden bir korkutucu geldi mi şaşıp kalırlar da kâfirler derler ki: Bu, bir büyücü ve pek yalancı.
Adem Uğur
Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır!
Ali Bulaç
İçlerinden kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kâfirler dedi ki: "Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür."
Bekir Sadak
(4-5) Aralarindan bir uyaricinin gelmesine sasmislardi. Inkarcilar: «Bu, pek yalanci bir sihirbazdir; tanrilari tek bir tanri mi yapti? Dogrusu bu tuhaf bir seydir» demislerdi.
Fizilal-il Kuran
Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. İnkârcılar; «bu yalancı bir sihirbazdır» dediler.
Gültekin Onan
İçlerinden kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kafirler dedi ki: "Bu yalan söyleyen bir büyücüdür."
Muhammed Esed
Şimdi bu (insanlar) aralarından bir uyarıcının çıkmasına şaşmaktadırlar; ve hakikati inkar edenler şöyle diyorlar: "O (sadece) bir büyücü, bir yalancıdır!
Şaban Piriş
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaşırdılar. Kafirler dedi ki: -Bu, yalancı bir sihirbaz!
Tefhim-ul Kuran
İçlerinden kendilerine bir uyarıcı korkutucunun gelmiş olmasına şaştılar. Kâfirler dedi ki: «Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür.»
Ümit Şimşek
Onlar, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar da 'Bu yalancı bir sihirbaz,' dediler.
Süleyman Ateş
Onlara kendilerinden bir uyarıcı (peygamber) gelmesine hayret ettiler de o kâfirler dediler ki: "Bu yalancı bir sihirbazdır."
Yaşar Nuri Öztürk
Kendi içlerinden kendilerine bir uyarıcı geldi diye şaşıp kaldılar. Ve şöyle dedi bu nankörler: "Bu adam yalanlar düzen bir büyücü..."
Edip Yüksel
Onlara, kendilerinden bir uyarıcının gelmesini yadırgadılar. İnkarcılar, 'Bu pek yalancı bir büyücüdür,' dediler,