إِنَّ فِي ذَلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَى
İnne fî zâlike le ıbreten li men yahşâ.
| inne | : muhakkak ki |
| fî zâlike | : bunda vardır |
| le | : mutlaka, elbette |
| ıbreten | : bir ibret, ders |
| li | : için |
| men | : kimse |
| yahşâ | : korkan, huşû duyan |
Şübhe yok ki (Allahdan) korkacak kimse (ler) için bunda kat'î bir ibret vardır.
Şüphe yok ki, bunda korkar olan kimse için elbette bir ibret vardır.
Şübhesiz ki bunda bir ıbret var, saygı duyacaklar için
Şüphesiz ki, bunda saygı duyacaklar için bir ibret vardır.
Kuşkusuz bunda, saygı duyacaklar için bir ibret vardır.
Doğrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardır.
Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
Şüphesiz ki bu hâdisede, Allah'tan saygı ile korkanlara ibret ve öğüt vardır.
Bu da Rabbini sayacak kimselere bir ibret oldu.
Muhakkak ki bunda bir ibret var, (Allah’dan) korkacak kimse için...
Şüphesiz ki bunda, korkan kimseler için ibret vardır.
Şüphe yok ki bunda bir ibret var korkanlara.
Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
Gerçekten bundan 'içi titreyerek korkacak' kimse için elbette bir ibret (ders) vardır.
Dogrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardir. *
Doğrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardır.
Gerçekten bundan 'içi titreyerek korkacak' kimse için elbette bir ibret (ders) vardır.
Bunda, şüphesiz, (Allah'ın) ürperti ve korkusunu duyanlar için bir ibret vardır.
İşte bunda saygı ile korkan kimse için bir ibret vardır.
Gerçekten bundan, 'içi titreyerek korkacak' olan bir kimse için elbette bir ibret (ders) vardır.
Allah'tan korkana bunda bir ibret vardır.
Şüphesiz bunda (Allah'tan) korkacak kimse için ibret vardır.
Kuşkusuz, bunda, içine ürperti düşen için tam bir ibret vardır.
Kuşkusuz, saygı duyanlar için bunda bir ibret vardır.