قَالُوا تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ
Kâlû tilke izen kerretun hâsireh(hâsiretun).
| kâlû | : dediler |
| tilke | : bu |
| izen | : o zaman |
| kerretun | : ikinci defa, tekrar, dönüş |
| hâsiretun | : hüsrandır, ziyandır, zarardır |
Dediler: «Öyle ise bu (yeni hayâta dönüş) ziyanlı bir dönüşdür».
(12-13) Dediler ki: «Bu, o halde ziyanlı bir dönüş.» Fakat şüphe yok ki o, bir tek sayhadır.
O dediler: o halde husranlı bir dönüş
Dediler ki: «Öyleyse o zararlı bir dönüş!»
«Öyleyse bu çok zararlı bir dönüştür.» dediler.
Derler ki: 'O takdirde bu zararına bir dönüştür.'
“Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler.
«O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur» dediler.
«O takdirde bu zararlı bir dönüştür..» derler.
(10-12) İnkârcılar alay ederek şöyle derler: "Çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz eski durumumuza getirilecekmişiz! O takdirde bu, bizim için ziyanlı bir dönüş olur!"
(Müminlerle alay ederek) dediler ki: “- O halde bu (dirilme) hüsranlı bir dönüş!”
O takdirde bu, zararlı bir dönüştür, derler.
Öyleyse derler, bu, pek ziyanlı bir dönüş.
O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur dediler.
Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu."
Derler ki: «O takdirde bu zararina bir donustur.»
Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür» dediler.
Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu."
(Ve) ilave ediyorlar: "Öyleyse bu, zararlı bir dönüş olur!"
-Öyleyse bu dönüş hüsrandır, derler.
Dediler ki: «Şu durumda, zararına bir dönüştür bu.»
Dediler ki: 'Öyleyse bu hüsranlı bir dönüş olur.'
"Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür!" dediler.
"Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!" diye konuştular.
'Öyleyse bu zararına bir dönüştür,' derler.