رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّاهَا
Refea semkehâ fe sevvâhâ.
| refea | : yükseltti |
| semke-hâ | : onun boyu, tavanı, yüksekliği |
| fe sevvâ-hâ | : sonra da onu sevva etti, dizayn edip düzenledi |
Onun boyunu O yükseltdi. Derken ona bir nizaam verdi.
Onun yükseklik miktarı yükseltti, sonra onu tesviye kıldı.
Boyuna irtifa' verdi. Nizamına koydu
Boyuna yükseklik verdi, nizamına koydu.
Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.
(27-28) Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.
Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
(27-29) Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı.
Tavanını yükseltti de ona (en uygun) düzen ve dengeyi sağladı.
Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.
Tavanını yükseltti de, onu düzgün bir nizama koydu.
Boynu yükseltmiş ve ona bir şekil vermiştir.
Tavanını yüceltti, düzüp koştu.
Onu yükseltti, düzene koydu,
Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
(27-28) Sizi yaratmak mi daha zordur, yoksa gogu yaratmak mi? Ki onu Allah bina edip yukseltmis ve ona sekil vermistir.
Ki Allah onu bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.
Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
O, gökkubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir;
Yükseklere kaldırdı ve düzenledi.
Onun boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Boyunu yükseltti, düzene koydu.
Kalınlığını (tavanını) yükseltti, onu düzenledi.
Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.
Onu alabildiğine yükseltti ve düzenledi.