لِّلْكَافِرينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌ
Lil kâfirîne leyse lehu dâfi’(dâfiun).
| li el kâfirîne | : kâfirler için |
| leyse | : yoktur |
| lehu | : onu |
| dâfiun | : def edecek kimse, bertaraf edecek, geri çevirecek |
(O) kâfirlere mahsusdur ki onu (kendilerinden) hiçbir önleyecek (defedebilecek) yokdur.
(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.
Kâfirler için yok onu defi' edecek
Kafirler için yok onu engelleyecek.
Kâfirler için onu savacak yok.
(1-3) Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
(1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah'tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor.
O azap ki onu, kâfirlerden uzaklaştıracak hiçbir kuvvet yoktur.
Kâfirler için öyle bir azab ki, yoktur onu bir engelleyen.
O; kafirler içindir ve onu engelleyecek yoktur.
O azâbı ki kâfirlerin başından defedecek yok.
İnkârcılar için; ki onu savacak yoktur,
Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.
(1-3) Birisi, yuksek derecelere sahip olan Allah katindan, inkarcilara gelecek ve savunulmasi imkansiz olacak azabi soruyor.
Kafirlerin başına; ki onu savacak yoktur.
Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.
hakikati inkar edenlerin (başına). (Öyleyse, bil ki) hiçbir şey ona mani olamaz;
Kafirler için.. Onu önleyecek hiç kimse yoktur.
Kafirler için olan, bu (azabı) geri çevirecek kimse yoktur.
Kâfirler için bir azap ki, onu önleyecek yoktur.
Kâfirler için, ki onu savacak yoktur,
Küfre sapanlar içindir o. Yoktur onu savacak.
Onu inkarcılardan savacak kimse yoktur.