عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ عِزِينَ
Anil yemîni ve aniş şimâli ızîn(ızîne).
| an(i) el yemîni | : sağ yandan |
| ve an(i) eş şimâli | : ve sol yandan |
| ızîne | : dağınık topluluklar, bölükler, gruplar |
(36-37) Şimdi, o küfredenlere ne oluyor ki senin sağ (ın) dan, sol (un) dan halka halka hep gözlerini sana doğru dikib bakmakdadırlar.
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak sağdan ve soldan.
Sağdan ve soldan fırka fırka
Sağdan ve soldan bölük bölük.
Sağdan ve soldan bölük bölük.
(36-37) İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar?
(36-37) (Resûlüm!) O kâfirlere ne oluyor ki, bölük bölük sağından ve solundan sana doğru koşuyorlar.
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?
(36-37) O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla sağdan soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar.
Sağdan ve soldan bölük bölük...
Sağdan ve soldan halka halka olarak.
Sağdan ve soldan parça parça ve bölük bölük.
Bölük bölük sağından ve solundan (gelip etrafını sarıyorlar).
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
(36-37) Inkar edenlere ne oluyor, sana dogru sagdan soldan topluluklar halinde kosusuyorlar?
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde gelip etrafını sarıyorlar.
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
sağdan ve soldan kalabalıklar halinde (sana gelerek)?
(36-37) Kafir olanlara ne oluyor ki; sağdan soldan, bölük pörçük uzaklaşıyorlar?
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
Sağında, solunda bölük bölük oluyorlar?
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde (gelip etrafını sarıyorlar)?
Sağdan ve soldan parçalar halinde.
Sağdan, soldan gruplar halinde...