سَأَلَ سَائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍ
Se ele sâilun bi azâbin vâkı’n(vâkıın).
| seele | : sordu, istedi |
| sâilun | : soran, isteyen, talep eden, talep sahibi |
| bi azâbin | : azabı |
| vâkıın | : vuku bulacak vaka (azap) |
İsteyen biri inecek azâbı istedi.
(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.
İstedi bir sâil bir azâbı ki olacak
İsteyen biri, olacak bir azabı istedi.
Bir isteyen, olacak azabı istedi.
(1-3) Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.
(1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah'tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor.
Biri çıkıp gelecek azabı sordu.
İnecek olan bir azabı, istedi bir isteyen;
İsteyen birisi, inecek azabı istedi.
İsteyen biri, istedi gelip çatacak azâbı.
Bir soran inecek azabı sordu:
İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
(1-3) Birisi, yuksek derecelere sahip olan Allah katindan, inkarcilara gelecek ve savunulmasi imkansiz olacak azabi soruyor.
Bir isteyen, inecek azabı istedi.
İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
Sorup araştırmak isteyen biri, (öteki dünyada) başa gelecek azabı sorabilir,
Araştıran biri, inecek azap hakkında bilgi istedi.
İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
İsteyen biri, başına gelecek azabı istedi.
Bir soran, inecek azâbı sordu:
Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu.
Sorgulayan birisi, gerçekleşecek azabı sordu.