taha suresi 38. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135


إِذْ أَوْحَيْنَا إِلَى أُمِّكَ مَا يُوحَى

İz evhaynâ ilâ ummike mâ yûhâ.


iz evhaynâ: vahyetmiştik
ilâ ummi-ke: senin annene
mâ yûhâ: vahyolunan şeyi


Hasan Basri Çantay
(37-38-39) «Andolsun ki biz sana diğer bir zamanda, anana vahyolunacak şey'i ilham etdiğimiz vakıtda da lutf etmiş ve (kendisine): — Onu tabuta koy da denize at ki deniz onu kıyıya bıraksın, onu benim de, kendisinin de düşmanı olan biri alacak diye (emreylemişdik). Sana karşı (Ey Musa) gözümün önünde yetişdirilmen için kendimden bir sevgi bırakmışdım.

Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki, validene vahyolunacak şeyi vahyetmiştik.

Elmalılı Hamdi Yazır
O vakıt ki anana verilen şu ilhamı verdik

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Hani o vakit annene, verilen şu ilhamı vermiştik:

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) şu ilhamı annene verdik:

Diyanet İşleri (eski)
(36-39) Allah: 'Ey Musa! İstediğin sana verildi' dedi, 'Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik: Musa'yı bir sandığa koy da suya bırak; su onu kıyıya atar, Bana da, ona da düşman olan biri onu alır. Ey Musa! Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kıldım.'

Diyanet İşleri
“Hani annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik:”

Diyanet Vakfi
Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene (şöyle) vahyetmiştik:

Celal Yıldırım
(38-39) Hani annene ilham edilecek şeyi ilham etmiştik: Musa'yı bir sandığa yerleştir de suya at, su onu kıyıya bıraksın; hem bana, hem ona düşman biri onu alır. (Ey Musâ!) Gözetimim altında yetiştirilesin diye kendi katımdan senin üzerine sevgimi koydum.

Suat Yıldırım
O vakit annene ilham edip dedik ki:

Ali Fikri Yavuz
Hani bir vakit (Firavun, doğan çocukları öldürüyordu da sen doğduğun zaman annen endişelenmişti. İşte bu sırada) ilham edilen şu ilhamı annene verdik:

İbni Kesir
Hani annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik.

Abdulbaki Gölpınarlı
Hani vahyedilecek şeyi ilhâm etmiştik anana.

Adem Uğur
Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene (şöyle) vahyetmiştik:

Ali Bulaç
"Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik, (şöyle ki:)"

Bekir Sadak
(36-39) Allah: «Ey Musa! istedigin sana verildi» dedi, «Zaten sana baska bir defa da iyilikte bulunmus ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmistik: Musa'yi bir sandiga koy da suya birak; su onu kiyiya atar, Bana da, ona da dusman olan biri onu alir. Ey Musa! Gzumun nunde yetisesin diye seni sevimli kildim.»

Fizilal-il Kuran
Hani, annene şu mesajımızı vahyetmiştik:

Gültekin Onan
"Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik (şöyle ki:)"

Muhammed Esed
hani, annene vahyi, buyruğu şöyle esinlemiştik:

Şaban Piriş
Hani annene ilham edilmesi gerekeni ilham etmiştik.

Tefhim-ul Kuran
«Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik, (şöyleki:)»

Ümit Şimşek
'Hani vahyedilecek şeyi annene şöyle vahyetmiştik:

Süleyman Ateş
"(Sen doğduğun zaman,) Annene vahyedileni vahyetmiştik:"

Yaşar Nuri Öztürk
Hani, annene vahyedileni şöyle vahyetmiştik:

Edip Yüksel
'Hani annene şu vahyi vahyetmiştik:'