أَمْ لَكُمْ كِتَابٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ
Em lekum kitâbun fîhi tedrusûn(tedrusûne).
| em | : yoksa |
| lekum | : sizin var |
| kitâbun | : kitap |
| fî-hi | : onda, onun içinde |
| tedrusûne | : ders okuyorsunuz |
Yoksa size mahsus (indirilmiş) bir kitab var da onda mı okuyorsunuz?!
(37-39) Yoksa sizin için bir kitap var da onda mı okuyorsunuz ki? Her neyi ihtiyar ederseniz, muhakkak sizin içindir. Yoksa sizin için Kıyamete kadar üzerinizde yeminler mi vardır ki? Ne hükmeder olursanız sizin içindir.
Yoksa size mahsus bir kitab var da onda şu dersi mi okuyorsunuz
Yoksa size ait bir kitap var da onda şu dersi mi okuyorsunuz?
Yoksa size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz?
Yoksa okuduğunuz bir kitabınız mı var?
Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?
Yoksa size ait bir kitap var da, (bu bâtıl inanışları) onda mı okuyorsunuz?
Yoksa size ait ders yapıp okuduğunuz bir kitap mı var?
Yoksa size ait bir kitap var da bu kabîl bilgileri oradan mı okuyorsunuz?
Yoksa size mahsus kitap var da, onda şu dersi mi okuyorsunuz.
Yoksa size mahsus bir kitab var da ondan mı okuyorsunuz?
Yoksa size mahsus bir kitap var da oradan mı okuyorsunuz.
Yoksa size ait bir kitap var da, (bu bâtıl inanışları) onda mı okuyorsunuz?
Yoksa (elinizde) ders okumakta olduğunuz bir kitap mı var?
Yoksa okudugunuz bir kitabiniz mi var?
Yoksa bir kitabınız var da ondan mı bu hükümleri okuyorsunuz?
Yoksa (elinizde) ders okumakta olduğunuz bir kitap mı var?
Yoksa dönüp baktığınız (özel) bir kitabınız mı var,
Yoksa sizin bir kitabınız var da oradan mı ders çıkarıyorsunuz?
Yoksa sizin (elinizde) ders okumakta olduğunuz bir kitap mı var?
Yoksa ders aldığınız bir kitabınız mı var?
Yoksa sizin bir Kitabınız var da onda mı (bu hükümleri) okuyorsunuz?
Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi görüyorsunuz?
Yoksa bir kitabınız var da onu mu okuyup duruyorsunuz?