يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ آنٍ
Yetûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân(ânin).
| yetûfûne | : onlar dönüp dolaşırlar |
| beyne-hâ | : onun arasında, kendisiyle |
| ve beyne | : ve arasında |
| hamîmin | : kaynar su |
| ânin | : çok sıcak, kızgın |
Onlar bununla kaynar su arasında (bocalayıb) dolaşacaklar.
O cehennemin arasıyla son derece sıcak bir su arasında dolaşacaklardır.
Olacaklar bununla bir kızgın hamîmin arasında pûyan
onunla kaynar su arasında dolaşırlar;
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
Onlar, cehennem ateşiyle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Onlar, Cehennem ateşiyle son derece kaynar su arasında dolaşıp dururlar.
Onlar cehennem ile kaynar su arasında devamlı gidip gelirler.
Onlar, bu ateş ile harareti en yüksek dereceye ulaşmış kaynar su arasında dolaşırlar.
Onlar bununla kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Cehennemle içecekleri kaynar suyun arasında dolanıp dururlar.
Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Onlar, kendisiyle alabildiğine kaynar hale getirilmiş su arasında dönüp dolaşırlar.
Onlar, cehennem atesiyle kaynar su arasinda dolasir dururlar.
Cehennem ile kaynar su arasında mekik dokurlar.
Onlar, kendisiyle alabildiğine kaynar hale getirilmiş su arasında dönüp dolaşırlar.
onlar, cehennem ile (kendi) yakıcı ümitsizlikleri arasında gidip gelecekler!
Onlar bununla kaynar su arasında dolaşıp dururlar.
Onlar, kendisiyle alabildiğine kaynar hale getirilmiş su arasında dönüp dolaşırlar.
Onunla kaynar su arasında döner dururlar.
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
Onunla kaynar su arasında dönüp dolaşırlar.