وَالْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ
Vel arda vedaahâ lil enâm(enâmi).
| ve el arda | : ve arz, yer |
| vadaa-hâ | : koydu, ortaya koydu, vazetti, dizayn etti |
| li el enâmi | : hayvanlar için |
Yer (e gelince:) Onu da bütün mahlûkaaı (ın fâidesi) için alçaltdı.
Yeryüzünü de her zîhayat için döşedi.
Arza da bir tavazu' verdi berayı enam
Yeryüzünü mahlukat için serdi,
(Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu.
Allah, yeri yaratıkları için meydana getirmiştir.
Allah, yeri yaratıklar için var etti.
Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.
Yeryüzünü de ancak ve sadece canlı varlıklar için alçaltıp koydu.
Allah yeryüzünü de canlı yaratıklar için alçaltıp döşedi.
Arzı da (bütün) mahlûkat için alçaltıb döşedi.
Yeri de yaratıklar için alçalttı.
Yeryüzünü alçalttı halka.
Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.
Yere gelince, onu da (yaratılmış bütün) varlıklar için alçalttı/koydu.
Allah, yeri canli yaratiklar icin meydana getirmistir.
Allah, yeryüzünü canlıların ayakları altına serdi.
Yere gelince, onu da (yaratılmış bütün) varlıklar (enam) için alçalttı/koydu.
O, yeri, bütün canlı varlıklar için genişletip yaymıştır,
Yeryüzünü yarattıkları için alçalttı. Boyun eğdirdi.
Yere gelince; onu da (yaratılmış bütün) varlıklar için alçaltıp koydu.
Yeri de canlılar için hazırladı.
(Allâh) Yeri halk için koydu.
Ve yerküre. Koydu onu toprakta yaşayacak yaratıklar için.
Yeryüzünü tüm yaratıklar için yarattı.