فَاخْتَلَفَ الْأَحْزَابُ مِن بَيْنِهِمْ فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْ عَذَابِ يَوْمٍ أَلِيمٍ Fahtelefel ahzâbu min beynihim, fe veylun lillezîne zalemû min azâbi yevmin elîm(elîmin).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
zuhruf suresi 65. Ayet
fe : sonra ihtelefe : ihtilâf ettiler el ahzâbu : hizipler, gruplar, fırkalar min beyni-him : kendi aralarında fe : artık veylun : yazıklar olsun, vay haline li ellezîne : o kimselere, onlara zalemû : zulmettiler min azâbi : azaptan yevmin : gün elîmin : elîm, acı Hasan Basri Çantay
Sonra aralarından partiler (çıkıb) ihtilâf etdiler. Artık pek acıklı bir günün azabından vay o zulmedenlere!
Ömer Nasuhi Bilmen
Sonra o tâifeler kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık vay acıklı günün azabından o zulmetmiş olanlara!
Elmalılı Hamdi Yazır
Sonra o hizibler kendi aralarında ıhtilâf ettiler, onun için elîm bir günün azâbından vay o zulmedenlere
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra o gruplar kendi aralarında (İsa hakkında) ihtilafa düştüler. Onun için acı bir günün azabından dolayı vay o zulmedenlerin haline!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Fakat aralarından çıkan gruplar, İsâ hakkında ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azâbından dolayı vay zulmedenlerin hâline!
Diyanet İşleri (eski)
Ama, aralarında guruplaştılar, ayrılığa düştüler. Kıyamet gününün can yakıcı azabına uğrayacak zalimlerin vay haline!
Diyanet İşleri
Ama aralarından çıkan gruplar ayrılığa düştüler. Elem dolu bir günün azâbından vay o zulmedenlerin hâline!
Diyanet Vakfi
Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
Celal Yıldırım
Hizipleşenler, kendi aralarında ayrılığa düştüler. O elîm günün azabından, zulmedenlerin vay hâline!
Suat Yıldırım
Ondan sonra kendisine mensup birtakım fırkalar aralarında ayrılığa düştüler. Gayet acı bir günün azabından zalimlerin vay haline!
Ali Fikri Yavuz
Sonra o (hristiyanlardan ibaret) hizibler aralarında ayrılığa düştüler. Onun için, acıklı bir günün azabından vay o zulüm edenlerin haline!...
İbni Kesir
Ama aralarında hizibler birbirleriyle ihtilafa düştüler. Acıklı bir günün azabından vay o zulmedenlerin haline.
Abdulbaki Gölpınarlı
Aralarından bölükler, ayrılığa düştü; yazıklar olsun zulmedenlere elemli günün azâbından.
Adem Uğur
Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
Ali Bulaç
Sonra, içlerinden birtakım fırkalar ihtilafa düştü. Artık, acı bir günün azabından vay o zulmetmiş olanlara.
Bekir Sadak
Ama, aralarinda guruplastilar, ayriliga dustuler. Kiyamet gununun can yakici azabina ugrayacak zalimlerin vay haline!
Fizilal-il Kuran
Ama aralarından çıkan gruplar, birbiriyle ihtilafa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
Gültekin Onan
Sonra, içlerinden birtakım fırkalar ihtilafa düştü. Artık, acı bir günün azabından vay o zulmetmiş olanlara.
Muhammed Esed
Fakat (İsa'dan sonra gelenler) arasından çıkan gruplar farklı görüşleri savunmaya başladılar. Vay haline o zulmedenlerin ve yazık o acı Gün'de (başlarına gelecek) azap için!
Şaban Piriş
Buna rağmen gruplar, aralarında anlaşmazlığa düştüler. O acı günün azabına uğrayacak zalimlerin vay haline..
Tefhim-ul Kuran
Sonra, içlerinden birtakım fırkalar ihtilafa düştü. Artık, acıklı bir günün azabından vay o zulmetmiş olanlara.
Ümit Şimşek
Sonra birtakım fırkalar birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler. Acıklı bir günün azabı yüzünden yazıklar olsun o zulmedenlere!
Süleyman Ateş
Aralarından çıkan partiler, birbirleriyle ihtilâfa düşmüşlerdir. Acı bir günün azâbından vay o zulmedenlerin haline!
Yaşar Nuri Öztürk
Böyle iken, aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Korkunç bir günün azabından vay haline o zulmedenlerin!
Edip Yüksel
Partiler ve mezhepler aralarında tartıştılar. Acı azaptan dolayı vay zalimlerin haline.