وَكَمْ أَرْسَلْنَا مِن نَّبِيٍّ فِي الْأَوَّلِينَ
Ve kem erselna min nebîyin fîl evvelîn(evvelîne).
| ve kem | : ve nice, ne kadar |
| erselnâ | : biz gönderdik |
| min nebiyyin | : nebîlerden, peygamberlerden |
| fî el evvelîne | : evvelkilerin arasında, içinde |
Halbuki biz evvelki (ümmet) ler içinde de nice peygamber (ler) gönderdik.
Halbuki, Biz evvelkiler için de nice peygamber gönderdik.
Halbuki evvelkiler içinde biz nice Peygamber gönderdik
Oysa Biz öncekiler arasında nice peygamber gönderdik.
Biz öncekilere de nice peygamberler göndermiştik.
Öncekilere nice peygamberler göndermişizdir.
Hâlbuki daha önceki toplumlara da nice peygamberler göndermiştik.
Daha önceki milletlere nice peygamberler göndermiştik.
Önce gelip geçenlere nice nice peygamberler gönderdik.
Daha önce gelip geçmiş nesillere nice nebîler gönderdik!
Halbuki (seni bir peygamber olarak kavmine gönderdiğimiz gibi), evvelkiler içinde de nice peygamberler gönderdik.
Daha öncekilere nice peygamberler göndermiştik.
Önce gelenler içinde de nice peygamberler gönderdik.
Daha önceki milletlere nice peygamberler göndermiştik.
Oysa biz, öncekiler içinde nice peygamber(ler) gönderdik.
Oncekilere nice peygamberler gondermisizdir.
Biz, sizden önce gelenlere nice peygamberler gönderdik.
Oysa biz, öncekiler içinde nice peygamber(ler) gönderdik.
Eski zamanların halkına ne kadar da çok peygamber gönderdik!
Biz, öncekiler için de nice peygamberler gönderdik.
Oysa biz, önceki (cemiyet)ler içinde nice peygamber(ler) gönderdik.
Biz daha öncekilere de nice peygamberler gönderdik.
Biz önce gelenlere nice peygamber gönderdik.
Biz, öncekiler için de nice peygamberler gönderdik.
Öncekilere nice peygamberler göndermişizdir.