وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِهِ جُزْءًا إِنَّ الْإِنسَانَ لَكَفُورٌ مُّبِينٌ
Ve cealû lehu min ibâdihî cuz’â(cuz’en), innel insâne le kefûrun mubîn(mubînun).
| ve cealû | : ve kıldılar |
| lehu | : ona |
| min ibâdi-hi | : onun kullarından |
| cuz'en | : cüz, bir kısım |
| inne | : muhakkak |
| el insâne | : insan |
| le | : elbette, mutlaka, gerçekten |
| kefûrun | : kefur, nankör, inkâr edici |
| mubînun | : açıkça, apaçık |
(Böyle iken) kullarından kimi Ona bir cüz' isnâd etdiler. Hakıykat, insan açıkça küfürbazdır!
(14-15) «Ve şüphe yok ki, biz Rabbimize elbette dönüp gidicileriz.» Öyle iken onun için kullarından bir cüz isnat ettiler. Şüphe yok ki, (bu gibi bir) insan elbette apaçık bir küfürbazdır.
Öyle iken tuttular kullarından ona bir cüz tasladılar, hakıkat insan çok nankör, açık bir küfürbazdır
Böyle iken tuttular kullarından ona bir cüz tasladılar (bir kısmını O'nun bir parçası saydılar). Gerçekten insan çok nankör, açık bir küfürbazdır.
Buna rağmen insanlar, Allah'ın kullarından bir kısmını O'nun bir parçası saydılar. Gerçekten de insan apaçık bir nankördür.
Ama inkarcılar O'na çocuk isnat ettiler. İnsan gerçekten apaçık nankördür.
Böyle iken (“melekler Allah’ın kızlarıdır” demek suretiyle) kullarından bir kısmını O’nun parçası saydılar. Şüphesiz insan apaçık bir nankördür.
Ama onlar, kullarından bir kısmını, O'nun bir cüzü kıldılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür.
(İnkarcı putperestler ve azgın sapıklar) ise, Allah'a O'nun kullarından bir cüz' (çocuk) yakıştırdılar. Şüphesiz insan (genellikle) açıktan inkarcı ve çok nankördür. (Ancak Allah'ın korudukları müstesna).
Öyle iken, müşrikler tuttular kullarından bir kısmını O’nun cüz’ü (parçası) saydılar. Gerçekten insan çok nankördür.
(Ey Rasûlüm o kâfirlere, gökleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorsan, “Allah’dır” derler. Bununla beraber tuttular), O’na kullarından bir çocuk isnad ettiler (Melekler Allah’ın kızlarıdır, dediler). Gerçekten insan, küfrü aşikâr bir nankördür.
Ama onlar; kullarından bir kısmını, O'nun bir parçası saydılar. İnsan, gerçekten apaçık bir nankördür.
Ve bâzı kullarının, onun bir parçası olduğuna, ondan vücuda geldiğine hükmettiler, gerçekten de insan, apaçık bir nankördür elbet.
Ama onlar, kullarından bir kısmını, O'nun bir cüzü kıldılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür.
(Buna rağmen) Kendi kullarından O'na bir parça kılıp yakıştırdılar. Doğrusu insan, açıkça bir nankördür.
Ama inkarcilar O'na cocuk isnat ettiler. Insan gercekten apacik nankordur. *
Böyle iken kafirler Allah'a çocuk isnad ettiler. İnsan gerçekten apaçık nankördür, gerçeği inkar eder.
(Buna rağmen) Kendi kullarından O'na bir parça kılıp yakıştırdılar. Doğrusu insan açıkça bir kafirdir.
Ama hala O'na bir çocuk yakıştırırlar, üstelik yarattıklarından birini! Belli ki, (böyle düşünen) insan şükretmeyi terk etmiş bir nankördür!
(Buna rağmen) O’na, kendi kullarından bir parça yakıştırdılar. İnsan gerçekten apaçık bir nankördür.
(Buna rağmen) Kendi kullarından O'na bir parça kılıp yakıştırdılar. Doğrusu insan, açıkça bir nankördür.
Fakat onlar, kullarından bir kısmını, Allah'ın bir parçası saydılar. Doğrusu, insan apaçık bir nankördür.
Tuttular, O'na kullarından bir parça tasarladılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür.
Kullarından O'na bir pay çıkardılar/bir parça isnat ettiler. Hiç kuşkusuz, insan apaçık bir nankördür.
Kullarından bazılarını O'na bir pay olarak ayırdılar. İnsan gerçekten apaçık bir nankördür.