zuhruf suresi 11. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89


وَالَّذِي نَزَّلَ مِنَ السَّمَاء مَاء بِقَدَرٍ فَأَنشَرْنَا بِهِ بَلْدَةً مَّيْتًا كَذَلِكَ تُخْرَجُونَ

Vellezî nezzele mines semâi mâenbi kader(kaderin), fe enşernâ bihî beldetenmeyten, kezâlike tuhrecûn(tuhrecûne).


ve ellezî: ve o ki, o ...dır
nezzele: indirdi
min es semâi: semadan, gökten
mâen: su
bi kaderin: takdir edilmiş bir ölçü ile
fe: böylece
enşer-nâ: yetiştirdik
bi-hî: onunla
beldeten: belde, ülke
meyten: ölü, cansız
kezâlike: işte bunun gibi
tuhrecûne: çıkarılacaksınız


Hasan Basri Çantay
(O Allah ki) gökden bir ölçü ile su indirmişdir. İşte biz onunla ölü bir memlekete can verdik. Sizde böylece (kabirlerinizden diriltilib) çıkarılacaksınız.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o ki, gökten bir muayyen miktar su indirmiştir. Artık onunla bir ölmüş beldeye (hayat) neşretmiş olduk. İşte siz de (kabirlerinizden) öyle çıkarılacaksınızdır.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve o ki yukarıdan bir mikdar ile bir su indirmekte ve onunla ölü bir beldeye hayat neşretmekteyiz, işte siz de öyle çıkarılacaksınız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O ki bir ölçü ile yukarıdan su indirmekte ve onunla ölü bir beldeye hayat neşretmekteyiz, işte siz de (kabirlerinizden) öyle çıkarılacaksınız.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Allah gökten belli bir ölçüye göre su indirdi. Biz onunla ölü bir memlekete yeniden hayat verdik. İşte siz de kabirlerinizden böyle diriltilip çıkarılacaksınız.

Diyanet İşleri (eski)
O, suyu gökten bir ölçüye göre indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz. İşte siz de böyle diriltileceksiniz.

Diyanet İşleri
O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz.

Diyanet Vakfi
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.

Celal Yıldırım
O (Allah) ki, gökten belli bir oranda su indirir de onunla ölü bir beldeye hayat verip canlandırırız. İşte bunun gibi siz de diriltilip kabirlerinizden çıkarılacaksınız.

Suat Yıldırım
Gökten, bir ölçüye göre su indiren de O’dur. Biz onunla ölü bir ülkeye hayat veririz. İşte siz de mezarlarınızdan öyle çıkarılacaksınız.

Ali Fikri Yavuz
O Allah ki, gökten bir ölçü ile yağmur indirmektedir. İşte biz onunla ölü, (bitkileri kurumuş) bir beldeye hayat vermekteyiz. Siz de (ölmüşken kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.

İbni Kesir
O ki; gökten bir ölçüye göre su indirmiştir. İşte Biz, onunla ölü bir memleketi dirilttik, siz de böylece çıkarılacaksınız.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve öyle bir mâbuttur ki ihtiyaç miktârınca yağmur yağdırır gökten, derken onunla ölü şehri diriltiriz, işte böylece sizi de diriltip kabirlerinizden çıkarır.

Adem Uğur
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan) çıkarılacaksınız.

Ali Bulaç
Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi 'dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık'; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

Bekir Sadak
O, suyu gokten bir olcuye gore indirir. Biz onunla olu memleketi diriltiriz. Iste siz de boyle diriltileceksiniz.

Fizilal-il Kuran
Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Biz onunla kupkuru ölü bir memlekete hayat verdik. İşte böyle sizde tekrar diriltileceksiniz.

Gültekin Onan
Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

Muhammed Esed
O'dur gökten gerekli miktarda suyu tekrar tekrar indiren; işte, Biz (nasıl) onunla ölü toprağa hayat veriyorsak, siz de böyle (öldükten sonra) yeniden sahneye çıkarılacaksınız.

Şaban Piriş
O, gökten bir ölçüyle su indirendir. Onunla ölü bir beldeyi canlandırdık. Sizde işte böyle çıkarılacaksınız.

Tefhim-ul Kuran
Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi 'dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık'; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

Ümit Şimşek
Gökten bir ölçüye göre su indiren de Odur ki, ölü bir beldeye Biz o suyla hayat verdik. Siz de kabirlerinizden böyle çıkarılacaksınız.

Süleyman Ateş
Gökten bir ölçü ile su indirdi de, onunla ölü bir ülkeyi canlandırdık. İşte siz de öyle (canlandırılıp) çıkarılacaksınız.

Yaşar Nuri Öztürk
Gökten bir ölçüye bağlı olarak/bir kaderle su indirmiştir O. O suyla biz ölü bir beldeyi hayata kavuşturduk. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.

Edip Yüksel
O ki gökten bir ölçüye göre su indirdi de onunla ölü bir ülkeyi dirilttik. İşte böyle çıkarılırsınız.