enbiya suresi 32. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112


وَجَعَلْنَا السَّمَاء سَقْفًا مَّحْفُوظًا وَهُمْ عَنْ آيَاتِهَا مُعْرِضُونَ

Ve cealnes semâe sakfen mahfûzâ(mahfûzen), ve hum an âyâtihâ mu’ridûn(mu’ridûne).


ve ceal-nâ: ve kıldık
es semâe: sema
sakfen: tavan
mahfûzen: korunmuş, muhafaza edilmiş
ve hum: ve onlar
an âyâti-hâ: âyetlerinden, delillerinden
mu'ridûne: yüz çevirenler


Hasan Basri Çantay
Biz gök yüzünü de korunmuş bir tavan (gibi) yapdık. Onlar ise bunun âyetlerinden yüz çeviricidirler.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve gökyüzünü de bir mahfuz tavan yaptık. Halbuki, onlar onun âyetlerinden yüz çeviricilerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Semayı da mahfuz bir sakıf yaptık, onlar ise onun âyetlerinden yüz çeviriyorlar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise O'nun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (Allah'ın kudret ve azametine delalet eden delillerinden) yüz çeviriyorlar.

Diyanet İşleri (eski)
Göğü karışıklıktan korunmuş bir tavan kıldık; oysa onlar bundaki delillerden yüz çeviriyorlar.

Diyanet İşleri
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler.

Diyanet Vakfi
Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.

Celal Yıldırım
Göğü de (bozulup dengesizliğe düşmekten) korunmuş bir tavan (gibi) yaptık. Halbuki onlar, bundaki belge ve delillerden yüzçeviriyorlar.

Suat Yıldırım
Göğü de dengesizliğe düşmekten korunmuş bir tavan durumunda yarattık. Onlarsa hâlâ gökteki delillerden yüz çevirmektedirler.

Ali Fikri Yavuz
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Kâfirler ise, gökyüzünün alâmetlerinden (güneş, ay ve yıldızlarından = Allah’ın kudret ve azametine delâlet edişlerinden) yüz çeviriyorlar.

İbni Kesir
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan kıldık. Fakat onlar, bundaki ayetlerden yüz çeviriyorlar.

Abdulbaki Gölpınarlı
Gökyüzünü, korunmakta olan bir tavan yaptık, onlarsa hâlâ delillerinden yüz çevirmedeler.

Adem Uğur
Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.

Ali Bulaç
Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.

Bekir Sadak
Gogu karisikliktan korunmus bir tavan kildik; oysa onlar bundaki delillerden yuz ceiriyorlar.

Fizilal-il Kuran
Göğü dengesizlikten korunmuş bir tavan, bir çatı yaptık. Onlar ise gökteki ayetlere, düşündürücü kanıtlara dönüp bakmıyorlar.

Gültekin Onan
Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar.

Muhammed Esed
ve göğü güvenli bir kubbe, bir çatı olarak yükselttik? Ve yine de onlar (yaratılışın) bu açık işaretlerine inatla sırt çeviriyor,

Şaban Piriş
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Buna rağmen onlar, bundaki ayetlerden yüz çeviriyorlar.

Tefhim-ul Kuran
Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çevirmektedirler.

Ümit Şimşek
Göğü de korunmuş bir tavan yaptık. Yine de onlar gökyüzünün âyetlerine aldırmıyorlar.

Süleyman Ateş
Göğü, korunmuş bir tavan yaptık; onlarsa hâlâ göğün, (Allâh'ın) âyetlerinden yüz çevirmektedirler.

Yaşar Nuri Öztürk
Göğü, korunmuş bir tavan yaptık. Ama onlar göğün ayetlerinden hâlâ yüz çeviriyorlar.

Edip Yüksel
Göğü korunmuş bir tavan yaptık. Buna rağmen onlar ondaki işaretlere ilgisiz durmaktadırlar.