enbiya suresi 76. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112


وَنُوحًا إِذْ نَادَى مِن قَبْلُ فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ

Ve nûhan iz nâdâ min kablu festecebnâ lehu fe necceynâhu ve ehlehu minel kerbil azîm(azîmi).


ve nûhan: ve Nuh
iz: olduğu zaman
nâdâ: nida etti, çağırdı, dua etti
min kablu: önceden, daha önce
festeceb-nâ (fe istecebnâ): böylece, bunun üzerine icabet ettik
lehu: ona
fe: o zaman, böylece
necceynâ-hu: biz onu kurtardık
ve ehle-hu: ve onun ehlini (ailesini)
min el kerbi: şiddetli üzüntüden
el azîmi: büyük, azîm


Hasan Basri Çantay
Nuuhu da (hatırla). Çünkü o, daha evvel düâ etmişdi de biz onu kabul eylemişdik. Nihayet kendisini de, ehlini de o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve Nûh'u (da Yâd et)! O vakit ki, o evvelce niyazda bulunmuştu. Biz de O'na icabet etmiş, nihâyet O'nu da, ehlini de pek büyük bir gamdan necâta erdirmiştik.

Elmalılı Hamdi Yazır
Nuhu da, zira mukaddemâ nidâ etmişti, biz de duâsını kabul ettik de kendisini ve ehlini büyük bir sıkıntıdan kurtardık

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Nuh'u da. Zira daha önce dua etmişti. Biz de onun duasını kabul ettik; kendisini ve ailesini büyük bir sıkıntıdan kurtardık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Nuh da daha önceleri bize yalvarmıştı; biz de onun duasını kabul ettik, kendisini ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Diyanet İşleri (eski)
Nuh da daha önceleri Bize yalvarmıştı, onun duasını kabul edip, kendisini ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) Nûh’u da hatırla. Hani o daha önce dua etmişti de biz onun duasını kabul ederek, kendisini ve ailesini o büyük sıkıntıdan (tufandan) kurtarmıştık.

Diyanet Vakfi
Nuh'u da (hatırla). Hani o dua etmiş, biz onun duasını kabul etmiştik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakınlarını büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Celal Yıldırım
Nuh'u da hatırla, hani o bir duâ etmişti de duasını kabul edip onu da, ev halkını da büyük bir felâket ve sıkıntıdan kurtardık.

Suat Yıldırım
Nuh’u da önderlerden kıldık. O İbrâhim ve Lut’dan çok önce, Bize yakarmıştı. Biz de duasını kabul buyurup onu, yakınlarını, evlatlarını ve halkından iman edenleri büyük bir beladan kurtardık.

Ali Fikri Yavuz
Nûh’u da hatırla ki, daha önce o dua etmişti de, biz duasını kabul etmiştik. Böylece kendisini ve ona bağlıları, o büyük âfetten (Tufan’dan) kurtardık.

İbni Kesir
Nuh'u da. Hani daha önceleri Bize niyaz etmişti. Onun duasını kabul edip kendisini ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve Nûh da bundan önce hani nidâ etmişti de duâsını kabûl etmiştik, onu ve âilesini, yürekleri bile yakan pek büyük bir dertten kurtarmıştık.

Adem Uğur
Daha önce Nuh da dua etmiş, biz onun duasını kabul etmiştik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakınlarını büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Ali Bulaç
Nuh da; daha önce çağrıda bulunduğu zaman, biz onun çağrısına cevap verdik, onu ve ailesini büyük bir üzüntüden kurtardık.

Bekir Sadak
Nuh da daha onceleri Bize yalvarmisti, onun duasini kabul edip, kendisini ve ailesini buyuk sikintidan kurtardik.

Fizilal-il Kuran
Nuh'a gelince hani O, daha önce bize yalvarmıştı. Biz de O'nun duasını kabul ederek kendisini ve yakınlarını o büyük afetten kurtardık.

Gültekin Onan
Nuh da; daha önce çağrıda bulunduğu zaman, biz onun çağrısına cevap verdik, onu ve ehlini (ailesini) büyük bir üzüntüden kurtardık.

Muhammed Esed
Ve Nuh(u da hatırla); hani, o (İbrahim ve Lut'tan) çok önce (Bize) yakarmıştı ve Biz de o'nun (bu yakarışına) cevap vermiş, o'nu ve o'nunla beraber olanları büyük bir felaketten kurtarmıştık;

Şaban Piriş
Nuh’u da.. Hani o, daha önce dua etmişti de, biz de ona karşılık vermiştik. Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Tefhim-ul Kuran
Nuh da; daha önce çağrıda bulunduğu zaman, biz onun çağrısına cevap verdik, onu ve ailesini büyük bir üzüntüden kurtardık.

Ümit Şimşek
Daha önce de Nuh Bize dua ettiğinde onun duasına cevap vermiş, onu ve ailesini o büyük felâketten kurtarmıştık.

Süleyman Ateş
Nûh'u da (an), o da bunlardan önce bize yalvarmıştı. Biz de onun du'âsını kabul edip kendisini ve âilesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Yaşar Nuri Öztürk
Nûh'a gelince, o da daha önce bize yakarmıştı. Yakarışına cevap verdik de onu ve ailesini, o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Edip Yüksel
Daha önce Nuh da bizi çağırmıştı. Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtararak duasına cevap verdik.