enbiya suresi 52. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112


إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا هَذِهِ التَّمَاثِيلُ الَّتِي أَنتُمْ لَهَا عَاكِفُونَ

İz kâle li ebîhi ve kavmihî mâ hâzihit temâsîlulletî entum lehâ âkifûn(âkifûne).


iz kâle: demişti
li ebî-hi: babasına
ve kavmi-hî: ve kavmine
mâ hâzihi: bu nedir
et temâsîlu: heykeller
elletî: ki o
entum: siz
lehâ: ona
âkifûne (akefe): devamlı ibadet edenler (devamlı ibadet etti)


Hasan Basri Çantay
O zaman o, babasına ve kavmine: «Sizin tapmakda olduğunuz bu heykeller nedir?» demişdi.

Ömer Nasuhi Bilmen
O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki: «Nedir bu timsaller ki, siz onlara (tapınmaya) devam edip duruyorsunuz?»

Elmalılı Hamdi Yazır
O vakıt ki babasına ve kavmine ne bu başına toplanıb durduğunuz temasîl dedi

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O vakit babasına ve kavmine dedi ki: «Başına toplanıp durduğunuz şu putlar nedir?»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O zaman o, babasına ve kavmine: «Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?» demişti.

Diyanet İşleri (eski)
İbrahim, babasına ve milletine: 'Bu tapınıp durduğunuz heykeller nedir?' demişti.

Diyanet İşleri
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.

Diyanet Vakfi
O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.

Celal Yıldırım
Hani o bir vakit babasına ve kavmine, «nedir bu üzerine kapanıp durduğunuz heykeller?» demişti.

Suat Yıldırım
O vakit babasına ve halkına: "Nedir bu karşısında durup taptığınız heykeller?" dedi.

Ali Fikri Yavuz
O zaman, babasına ve kavmine şöyle demişti: “- Sizin tapmakta olduğunuz heykeller nedir?”

İbni Kesir
Hani o, babasına ve kavmine demişti ki: Şu tapınıp durduğunuz heykeller de nedir?

Abdulbaki Gölpınarlı
Hani atasına ve kavmine, nedir bu tapıp durduğunuz heykeller demişti.

Adem Uğur
O, babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti.

Ali Bulaç
Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?

Bekir Sadak
Ibrahim, babasina ve milletine: «Bu tapinip durdugunuz heykeller nedir?» demisti.

Fizilal-il Kuran
Hani O babasına ve soydaşlarına «Şu karşılarında saygı duruşu yaptığınız heykeller nedir?» dedi.

Gültekin Onan
Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?"

Muhammed Esed
babasına ve halkına (şöyle): "Kendinizi bu kadar yürekten adadığınız bu biçimsel nesneler nedir?" dediği zaman,

Şaban Piriş
Babasına ve kavmine: -Kendilerine bağlandığınız bu heykeller nedir? demişti.

Tefhim-ul Kuran
Hani babasına ve kavmine demişti ki: «Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir?»

Ümit Şimşek
O vakit İbrahim babası ile kavmine, 'Nedir bu tapıp durduğunuz suretler?' diye sormuştu.

Süleyman Ateş
Babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir?"

Yaşar Nuri Öztürk
Babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"

Edip Yüksel
Babasına ve halkına, 'Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir,' dedi.