فَرَجَعُوا إِلَى أَنفُسِهِمْ فَقَالُوا إِنَّكُمْ أَنتُمُ الظَّالِمُونَ Fe receû ilâ enfusihim fe kâlû innekum entumuz zâlimûn(zâlimûne). Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
enbiya suresi 64. Ayet
fe receû : o zaman döndüler ilâ enfusi-him : onlar kendilerine fe kâlû : böylece dediler inne-kum : muhakkak siz entum : siz ez zâlimûne : zalimlersiniz Hasan Basri Çantay
Bunun üzerine vicdanlarına dönüb (birbirlerine) dediler ki: «Hiç şübhesiz (asıl) zaalimler sizsiniz, siz»!
Ömer Nasuhi Bilmen
Bunun üzerine kendi nefislerine döndüler de dediler ki: «Siz şüphe yok ki, zalimlersiniz.»
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de dediler: doğrusu siz haksızsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de: «Doğrusu siz haksızsınız!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bunun üzerine vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) dediler ki: «Doğrusu siz haksızsınız.»
Diyanet İşleri (eski)
(64-65) Kendi kendilerine: 'Doğrusu siz haksızsınız', sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: 'Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını, and olsun ki, bilirsin' dediler.
Diyanet İşleri
Bunun üzerine birbirlerine dönüp, “Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsiniz siz” dediler.
Diyanet Vakfi
Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) «Zalimler sizlersiniz, sizler!» dediler.
Celal Yıldırım
Bunun üzerine kendi vicdanlarına dönüp: «Şüphesiz ki siz haksızlarsınız» dediler.
Suat Yıldırım
Bunun üzerine vicdanlarına dönüp içlerinden: "Asıl zalim İbrâhim değil, bu âciz putlara ibadet edip bel bağlayan sizler, biz müşriklermişiz!" dediler.
Ali Fikri Yavuz
Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de: “- Doğrusu siz haksızsınız.” dediler.
İbni Kesir
Bunun üzerine kendilerine dönüp dediler ki: Hiç şüphesiz zalimler sizsiniz siz.
Abdulbaki Gölpınarlı
Birbirlerine dönüp de gerçekten de zâlimsiniz siz dediler.
Adem Uğur
Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) "Zalimler sizlersiniz, sizler!" dediler.
Ali Bulaç
Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler.
Bekir Sadak
(64-65) Kendi kendilerine: «Dogrusu siz haksizsiniz", sonra kafalarinda olan eski inanclarina donerek: «Ey Ibrahim! Bunlarin konusmayacagini, and olsun ki, bilirsin» dediler.
Fizilal-il Kuran
Bunun üzerine vicdanlarına başvurarak birbirlerine «asıl zalimler sizlersiniz» dediler.
Gültekin Onan
Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler.
Muhammed Esed
Bunun üzerine birbirlerine dönüp: "Doğrusu, asıl zalim olan sizlermişsiniz!" dediler.
Şaban Piriş
Bunun üzerine kendilerine gelip: -Siz, gerçekten haksızsınız dediler.
Tefhim-ul Kuran
Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da: «Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz» dediler.
Ümit Şimşek
Vicdanlarının sesini dinlediklerinde, 'Gerçekten zalim olan biziz' dediler.
Süleyman Ateş
Kendi vicdanlarına başvurup (içlerinden): "Hakikaten sizler haksızsınız!" dediler.
Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz, zalimlerin ta kendilerisiniz."
Edip Yüksel
Kendi vicdanlarına dönüp, kendi kendilerine şunu söylediler: 'Gerçekten sizler haksızsınız.'