enbiya suresi 110. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112


إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ

İnnehu ya’lemul cehre minel kavli ve ya’lemu mâ tektumûn(tektumûne).


inne-hu: muhakkak o
ya'lemu: bilir
el cehre: cehrolan, açıkça söylenen
min el kavli: söz(ler)den
ve ya'lemu: ve o bilir
: şey
tektumûne: ketmediyorsunuz, saklıyorsunuz, gizliyorsunuz


Hasan Basri Çantay
«Hiç şübhesiz ki sözün açığını da O biliyor, gizlemekde olduğunuzu da O biliyor».

Ömer Nasuhi Bilmen
«Şüphe yok ki, sözden açığa vurulanı da, gizlediklerinizi de bilir.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Şübhe yok ki o, söylenenden, açığa vurulanı da bilir gizlediğinizi de bilir

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Şüphesiz ki O, söylenenin açığa vurulanını da bilir gizlediğinizi de bilir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.

Diyanet İşleri (eski)
'Doğrusu O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.'

Diyanet İşleri
“Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.”

Diyanet Vakfi
Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.

Celal Yıldırım
Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.

Suat Yıldırım
Şüphesiz ki Allah sözün açık olanını da, gizli olanını da bilir. Hem sizin gizlediğiniz, şeyleri de bilir.

Ali Fikri Yavuz
Şüphe yok ki Allah, söylenen sözden açığa vurulanı da bilir, gizliliklerinizi de bilir.

İbni Kesir
Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.

Abdulbaki Gölpınarlı
Şüphe yok ki o, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de.

Adem Uğur
Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.

Ali Bulaç
"Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."

Bekir Sadak
«Dogrusu O, aciga vurulan sozu de bilir, gizlediklerinizi de bilir.»

Fizilal-il Kuran
Hiç kuşkusuz Allah, açıkça söylediğiniz sözleri bildiği gibi içinizde sakladığınız duyguları da bilir.

Gültekin Onan
"Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."

Muhammed Esed
"Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, örtüp gizlediklerinizi de bilir.

Şaban Piriş
Şüphesiz Allah, açığa vurulan sözü de gizlediğiniz sözü de bilir.

Tefhim-ul Kuran
«Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.»

Ümit Şimşek
Açığa vurulan sözü de O bilir, sizin sakladıklarınızı da.

Süleyman Ateş
"Şüphesiz O, sözün açığını da bilir, gizlediklerinizi de bilir."

Yaşar Nuri Öztürk
Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarınızı da bilir.

Edip Yüksel
'O, açıklanan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.'