لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ
Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn(yeddeûne).
| lehum | : onlar için vardır |
| fîhâ | : orada |
| fâkihetun | : yemiş, meyve |
| ve lehum | : ve onlar için |
| mâ yeddeûne | : istedikleri şeyler |
Orada taze yemiş (ler) onların, temennî edecekleri herşey onlarındır.
Onlar için orada taze yemişler vardır ve onlar için ne isterlerse vardır.
Onlara orada bir meyve var, hem onlara orada ne iddia ederlerse var
Onlara orada bir meyve vardır. Onlara orada ne isterlerse vardır.
Onlara orada bir meyve vardır. İsteyecekleri her şey onlarındır.
Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır.
Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir.
Onlara orada meyveler ve istedikleri her şey vardır.
Orada turfanda yemişler onlara, hâsılı istedikleri her şey onlara...
Onlara orada (cennetde) çeşitli meyve var; hem onlara istedikleri her şey var...
Orada meyveler onlarındır. Ve her istedikleri kendilerinindir.
Onlarındır orada yemişler ve onlarındır diledikleri her şey.
Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir.
Orada taptaze meyveler onların ve istek duydukları her şey onlarındır.
Orada meyveler ve her istedikleri onlarindir.
Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir.
Orada taptaze meyveler, onların ve istek duydukları her şey onlarındır.
orada (yalnızca) sevinç ve mutluluğu tadacaklar ve istedikleri her şey onların olacak,
Orada, onlar için meyveler vardır. Canlarının istediği her şey onlarındır.
Orada taptaze meyveler onların ve istek duymakta oldukları her şey onlarındır.
Orada onlar için her çeşit meyve vardır; canları daha ne isterse vardır.
Orada onlar için meyvalar ve istedikleri her şey vardır.
Orada kendileri için meyveler var. İstedikleri her şey kendilerinin olacak.
Onlar için meyveler ve istedikleri her şey vardır.