بِمَا غَفَرَ لِي رَبِّي وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُكْرَمِينَ
Bimâ gafere lî rabbî ve cealenî minel mukremîn(mukremîne).
| bimâ | : sebebiyle, nedeniyle |
| gafere | : mağfiret etti, günahları sevaba çevirdi |
| lî | : bana, beni |
| rabbî | : benim Rabbim |
| ve ceale-nî | : ve beni kıldı |
| min el mukremîne | : ikram edilenlerden |
«Rabbimin beni yarlığadığını, beni (cennetle) ikram edilenlerden kıldığını».
«Rabbimin beni mağfirete nâil buyurduğunu ve beni ikram edilmişlerden kıldığını.»
Rabbım bana ne mağrifet buyurdu. Beni ikram olunan kullarından kıldı.
Rabbimin beni bağışlamasını ve beni ikram olunan kullarından kıldığını.»
«Rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikram edilen kullarından kıldığını.»
(26-27) Ona 'Cennete gir' denince, 'Keşke milletim Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını bilseydi!' demişti.
(26-27) (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi.
(26-27) Gir cennete! denildi. «Keşke, dedi, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını kavmim bilseydi!»
(26-27) Ona, «gir Cennet'e!» denildi. O da, «ah keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni, ikrama lâyık görülen kişilerden kıldığını bir bilselerdi.»
"Ah bir bilseler: Rabbimin beni affettiğini, beni ikramlara gark ettiğini!"
Rabbimin beni bağışladığını, beni cennetle ikram edilenlerden kıldığını...”
Rabbımın beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını.
Ne yüzden Rabbimin beni yarlıgadığını ve yüce derecelere ermişler arasına kattığını.
Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını!"
"Rabbimin beni bağışladığını ve ağırlananlardan kıldığını."
(26-27) Ona «Cennete gir» denince, «Keski milletim Rabbimin beni bagisladigini ve beni ikrama mazhar olanlardan kildigini bilseydi! demisti.
Rabb'imin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını dedi.
"Rabbimin beni bağışladığını ve ağırlananlardan kıldığını."
Rabbimin beni(m geçmişteki günahlarımı) bağışladığını ve beni saygın kişiler arasına dahil ettiğini!"
Rabb’imin beni bağışladığını ve beni ikrama layık kimselerden kıldığını ..
«Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını.»
'Rabbimin beni bağışladığını ve ikramlarıyla ağırladığını.'
Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını!"
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı."
'Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırladığını...'