فِي رَقٍّ مَّنشُورٍ
Fî rakkın menşûrin.
| fî | : içinde, de |
| rakkın | : üzerine yazı yazılan şey, ince deri, sayfa |
| menşûrin | : yayılmış |
(2-3) Neşredilmiş kâğıd (lar) içinde yazılı kitaba,
(1-3) Kasem olsun Tûr'a. Ve yazılmış bir kitaba. Yayılmış bir ince deride.
Ve yayılmış bir verakta
(2-3) Yayılmış ince deri üzerine yazılmış bir Kitab'a,
(2-3) Yayılmış ince deri üzerine, satır satır yazılmış kitaba,
(1-8) Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur.
(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
(1-8) Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
Yayınlanmış ince deri üzerine yazılı Kitâb'a,
(2-3) İnce deri üzerine yazılmış o kitaba.
(2-3) Açılmış sayfalara yazılı olan Kur’an’a,
Yayılmış ince deri üzerine.
Yayılmış kâğıtta.
yayılmış ince deri üzerine
Yayılmış ince deri üzerine;
(1-7) Tur'a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.
Yayılmış ince deri üzerine.
Yayılmış ince deri üzerine;
açık tomarlar üstüne.
(1-3) Tûr’a... yayılmış ince deri üzerine yazılmış kitaba...
Yayılmış ince deri üzerine;
(2-3) Ve yayılmış yapraklarda yazılmış kitaba.
Yayılmış ince deri üzerine,
Ki açılıp yayılmış ince deri üzerine yazılmıştır.
Ki parşömen üzerinde yayımlanmış.