وَالسَّقْفِ الْمَرْفُوعِ
Ves sakfil merfûi.
| ve | : andolsun |
| es sakfi | : tavan, yeryüzünün tavanı |
| el merfûi | : yükseltilmiş |
Yükseltilmiş tavana,
(4-7) Ve Beyt-i Mâmur'a. Ve yükseltilmiş tavana. Ve dolmuş denize kasem olsun ki, şüphe yok, Rabbinin azabı elbette vaki olacaktır.
Ve sakfi merfûa
Yükseltilmiş tavana (göğe),
Yükseltilmiş tavana,
(1-8) Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur.
(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
(1-8) Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
Yükseltilmiş tavana,
O pek yüksek tavan, gökkubbeye.
Yükseltilmiş semâya,
Yükseltilmiş tavana.
Ve yüceltilmiş tavana.
Yükseltilmiş tavana (göğe),
Yükseltilmiş tavana,
(1-7) Tur'a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.
Yükseltilmiş tavan gibi göğe.
Yükseltilmiş tavana,
Düşün yüksek (göğün) tavanı(nı)!
Yükseltilmiş gök kubbeye...
Yükseltilmiş tavana,
Ve yükseltilmiş tavana.
Yükseltilmiş tavana (göğe),
Yemin olsun yükseltilmiş tavana,
Yükseltilmiş tavana,