هَذِهِ النَّارُ الَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ
Hâzihin nârulletî kuntum bihâ tukezzibûn(tukezzibûne).
| hâzihi | : bu |
| en nâru elletî | : o ateş ki |
| kuntum | : siz oldunuz |
| bi-hâ | : onu |
| tukezzibûne | : tekzip ediyorsunuz, yalanlıyorsunuz |
(Şöyle denilecek:) «İşte sizin yalan saymakda idiğiniz ateş budur».
Bu, o ateştir ki, siz bunu talep eder olmuştunuz. (denilir).
İşte diye: bu sizin o yalan deyip durduğunuz ateş
İşte bu sizin o yalan deyip durduğunuz ateş! diye.
(Onlara): «İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur» (denilecek).
(13-14) Cehennem ateşine itildikçe itildikleri gün, onlara: 'İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur;
(13-14) Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, “İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir” denilir.
(13-14) O gün cehennem ateşine itilip atılırlar da «İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!» denilir.
(13-14) O gün, onlar Cehennem ateşine itildikçe itilecekler. «İşte bu, yalanladığınız ateştir!» (denilecek).
İşte, denilir, alın size yalan saydığınız ateş!
(Cehennem için vazifeli melekler tarafından onlara şöyle denir): İşte sizin (dünyada) yalan saymakta olduğunuz ateş, budur.
Yalanlayıp durduğunuz ateş, işte budur.
İşte budur yalanladığınız ateş.
İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur! denilir.
(Onlara şöyle denir:) "İşte sizin yalanladığınız ateş budur."
(13-14) Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: «Iste yalanlayip durdugunuz ates budur;
«İşte yalanlayıp durduğunuz cehennem budur!
(Onlara şöyle denir:) "İşte sizin yalanladığınız ateş budur."
"Bu, sizin yalanlamış olduğunuz ateştir!
-Yalanladığınız ateş budur!
(Onlara şöyle denir:) «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz ateş budur.»
İşte budur yalanladığınız ateş!
"İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!"
"İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!"
İşte, yalanlamakta olduğunuz Ateş budur.