فَمَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا وَوَقَانَا عَذَابَ السَّمُومِ
Fe mennallâhu aleynâ ve vekânâ azâbes semûm(semûmi).
| fe menne | : şimdi, oysa, lütufta bulundu |
| allâhu | : Allah |
| aleynâ | : bize |
| ve vekâ-nâ | : ve bizi korudu |
| azâbe | : azap |
| es semûmi | : hücrelere işleyen kavurucu ateş |
«İşte Allah bize (mağfiret ve rahmetini) lûtfetdi. Bizi sâm yeli azabından korudu».
(27-28) «Şimdi Allah Teâlâ bizim üzerimize lütuf ve ihsanda bulundu ve bizi o Semûm azabından vâkiye buyurdu. Şüphe yok ki, biz evvelce O'na dua eder olmuştuk. Muhakkak ki o, vaadinde sâdıkdır, çok esirgeyicidir.»
Bakınız Allah bize lûtfetti ve bizleri o semûm azâbından korudu.
Allah bize lutfetti ve bizleri o semum (kavurucu) azabından korudu.
«Allah bize lutfetti de bizi (vücûdun) içine işleyen (kavurucu) azabdan korudu.»
(26-28) 'Doğrusu bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik; Allah lütfedip bizi kavurucu azabdan korudu; doğrusu bundan önce de O'na yalvarıyorduk; şüphesiz O, iyilik yapandır, acıyandır' derler.
“Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu.”
«Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.»
Allah, bize bol lûtufta bulundu da Cehennem'in kavurucu azabından korudu.
(26-27) "Biz dünyada, ailemiz içinde iken sonumuzdan endişe ederdik. Ama şükürler olsun ki Allah bize lütfetti ve bizi, o kavuran ateşten korudu.
Artık Allah bize lütûf buyurdu ve bizleri o ateşin azabından korudu.
Allah; bize, lutfetti de bizi gözeneklere işleyen o Semum azabından korudu.
Derken Allah lûtfetti bize ve korudu bizi tâ iliklere işleyen sam yelinin azâbından.
Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.
"Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve 'hücrelere kadar işleyen kavurucu' azabdan korudu."
(26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O'na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.*
Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azabtan korudu.
"Şimdi Tanrı, bize lütufta bulundu ve 'hücrelere kadar işleyen kavurucu' azabdan korudu."
ve bu durumdayken Allah bizi lütfuyla inayetlendirdi ve (çaresizliğin) yakıcı fırtınalarının azabından bizi korudu.
Allah bize lutfetti de bizi kavurucu azabtan korudu.
«Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve bizi, 'hücrelere kadar işleyen kavurucu' azabdan korudu.»
'Rabbimiz lütfetti de iliklere kadar işleyen azaptan bizi korudu.
"Allâh bize lutfetti de bizi o delikçiklere işleyen azâbdan korudu."
"Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu."
'ALLAH bize iyilik etti de bizi içe işleyen azaptan korudu.'