فَذَكِّرْ فَمَا أَنتَ بِنِعْمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٍ وَلَا مَجْنُونٍ Fe zekkir fe mâ ente bi ni’meti rabbike bi kâhinin ve lâ mecnûn(mecnûnin).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
tur suresi 29. Ayet
fe : o zaman, o halde zekkir : zikret, öğüt ver, hatırlat fe : çünkü mâ ente : sen değilsin bi ni'meti : ni'metiyle, ni'meti sayesinde rabbi-ke : senin Rabbin bi kâhinin : kâhin ve lâ mecnûnin : ve mecnun değil Hasan Basri Çantay
(Habîbim) sen hemen öğüt vermekde devam et. Öyle ya, sen Rabbinin ni'meti sayesinde ne bir kâhin, ne de bir mecnun değilsin.
Ömer Nasuhi Bilmen
(29-30) Artık sen öğüt vermeğe devam et! Çünkü sen Rabbin nîmeti hakkı için ne bir kâhînsin ve ne de bir mecnûn. Yoksa diyorlar mı ki, «O bir şairdir, onun hakkında zamanın ızdırap veren felaketini bekliyoruz?»
Elmalılı Hamdi Yazır
O halde va'z-u tezkire devam et, çünkü sen, rabbının ni'meti hakkı için, ne kâhinsin ne de mecnun
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O halde anlatıp öğüt vermeye devam et; çünkü sen, Rabbinin nimeti hakkı için, ne kahinsin ne de mecnun!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Ey Muhammed!) sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn.
Diyanet İşleri (eski)
Öğüt ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.
Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) O hâlde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Diyanet Vakfi
(Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Celal Yıldırım
Sen öğüt vermeye devam et. Sen, Rabbin nîmetiyle ne bir kâhinsin, ne de deli...
Suat Yıldırım
Ey Resulüm, sen irşad ve nasihatina devam et! Sen Rabbinin ihsanı sayesinde kâfirlerin iddia ettikleri gibi kâhin de değilsin, deli de değilsin.
Ali Fikri Yavuz
O halde (Ey Rasûlüm, sen) öğüd ve nasihata devam et; çünkü sen, Rabbinin (nübüvvet ve İslâm) nimeti sayesinde ne kâhinsin, ne mecnûn...
İbni Kesir
Sen; öğüt ver. Rabbının nimeti sayesinde sen; ne bir kahinsin, ne de bir deli.
Abdulbaki Gölpınarlı
Artık öğüt ver, gerçekten de Rabbinin nîmeti sâyesinde sen, ne kâhinsin, ne deli.
Adem Uğur
(Resûlüm!) Sen öğüt ver. Rabbinin lütfuyla sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Ali Bulaç
Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.
Bekir Sadak
Ogut ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.
Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed! Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.
Gültekin Onan
Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.
Muhammed Esed
Öyleyse (ey Muhammed! Bütün insanlara) öğüt ver! Çünkü, Rabbinin rahmetiyle, sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.
Şaban Piriş
-Sen, öğüt ver. Kesinlikle sen Rabbinin nimeti sayesinde ne medyumsun ne de mecnun.
Tefhim-ul Kuran
Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun.
Ümit Şimşek
Sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de deli.
Süleyman Ateş
(Ey Muhammed), Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin ni'meti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnun.
Yaşar Nuri Öztürk
Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kâhinsin ne de cin çarpmış.
Edip Yüksel
Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.