إِلَى قَدَرٍ مَّعْلُومٍ
İlâ kaderin ma’lûm(ma’lûmin).
| ilâ | : ... e kadar |
| kaderin | : tayin edilen süre |
| ma'lûmin | : malûm, bilinen |
ma'lûm bir vaktâ kadar.
Bir malum müddete kadar.
Ma'lûm bir kadere değin
Belirli bir vakte değin!
Belli bir süreye kadar.
(20-22) Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
(21-22) Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.
(21-22) İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
(21-22) Sonra onu belirlenmiş bir vakte kadar sağlam bir karargâhta bulundurmadık mı ?
(21-22) Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
(Doğum için olan) belirli bir vakte kadar...
Belli bir süreye kadar.
Bilinen bir müddete dek.
Belli bir süreye kadar.
Belli bir süreye kadar;
(20-22) Sizi bayagi bir sudan yaratip onu belli bir sureye kadar saglam bir yere yerlestirmedik mi?
Belirli bir sürenin sonuna kadar.
Belli bir süreye kadar;
önceden belirlenmiş bir süreyle?
Belli bir süreye kadar..
Belli bir süreye kadar;
Belirli bir vakte kadar.
Belli bir süreye kadar.
Bilinen bir ölçüye/süreye kadar.
Bilinen bir süreye kadar.