وَإِذَا الْجِبَالُ نُسِفَتْ
Ve izel cibâlu nusifet.
| ve izâ | : ve o zaman ..... olmuştur |
| el cibâlu | : dağlar |
| nusifet
(nesf) | : dağıldı
: (yıkmak, dağıtmak) |
dağlar (yerinden koparılıb) savurulduğu zaman,
Ve o an ki, dağlar dağılıverir.
Ve o dağlar savurulduğu vakıt
dağlar savrulduğu vakit,
Dağlar savrulduğu zaman,
Dağlar pamuk gibi atıldığı zaman,
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
(8-11) Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).
Dağlar yerinden kopup savrulduğu zaman,
Dağlar parçalanıp savrulduğu zaman,
Dağlar (yerlerinden) sökülüp savrulduğu zaman,
Dağlar atıldığı zaman,
Ve dağlar, yerlerinden kopup dümdüz olunca.
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
Daglar pamuk gibi atildigi zaman,
Dağlar ufalanıp dağıldığı zaman,
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
ve dağlar toz gibi ufalandığı zaman,
Dağlar un ufak savrulduğu zaman..
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
Dağlar savrulduğunda,
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
Dağlar un ufak edilip savrulduğunda,
Dağların ufalanıp savrulduğu,