إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا
İnnehum kânû lâ yercûne hısâbâ(hısâben).
| innehum | : muhakkak ki onlar |
| kânû | : oldular |
| lâ yercûne | : ümit etmiyorlar, ummuyorlar |
| hısâben | : hesaba çekilme, hesap verme, hesap |
Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,
(26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab
Çünkü onlar, hiçbir hesap ummazlardı.
Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Çünkü onlar hiç de hesabı ummazlardı.
Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).
Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.
Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.
Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Cunku onlar, hesaba cekileceklerini sanmazlardi.
Çünkü onlar bir hesab görüleceğini ummuyorlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,
Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.
Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.
Onlar bir hesap ummuyorlardı.