وَجَنَّاتٍ أَلْفَافًا
Ve cennâtin elfâfâ(elfâfen).
| ve cennâtin | : ve ağaçlı bahçeler |
| elfâfen | : birbirine sarmaş dolaş olmuş, içiçe |
(15-16) Onunla dâne, nebat ve (ağadan birbirine) sarmaşmış bağçeler çıkaralım diye.
(15-16) Onunla daneler ve otlar çıkaralım (diye). Ve sarmaşık bahçeler yetiştirelim diye.
Ve sarmaş dolaş bağlar bağçeler
Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler.
Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye).
(14-16) Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık.
(14-16) Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.
(14-16) Size tohumlar, bitkiler, (ağaçları) sarmaş dolaş olmuş bağlar bahçeler yetiştirmek için üstüste yığılıp sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik.
(14-15-16) (Rüzgârın te'siriyle) sıkışıp yoğunlaşan bulutlardan döne ve (çeşitli) bitki çıkarmak; sarmaşık bahçeler yetiştirmek için bol bol yağmur indirdik.
(14-16) Size hububat, tohumlar, bitkiler ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye, sıkışıp yoğunlaşmış bulutlardan bol bol yağmur indirdik.
Sarmaş dolaş bağlar, bahçeler...
Ve sarmaş dolaş bahçeler yetirelim.
Ve birbirine sarmaş dolaş bahçeleri, bağları meydana getirdik.
Ve ağaçları (birbirine) sarmaş dolaş bahçeler.
Ve birbirine sarmaş dolaş bahçeleri de.
(14-16) Taneler, bitkiler, agaclari sarmas dolas bahceler yetistirmek icin, yogunlasmis bulutlardan bol yagmur yagdirdik.
(15-16) Onunla taneler, bitkiler ve birbirine sarmaş dolaş olmuş ağaçlı bahçeler çıkaralım.
Ve birbirine sarmaş dolaş bahçeleri de.
ve ağaçlarla kaplı bahçeler.
Ve birbirine girmiş sarmaş dolaş bahçeler...
Ve birbirine sarmaş dolaş bahçeleri de.
Gür ağaçlı bahçeler çıkardık.
Ve (ağaçları) birbirine sarmaş dolaş bahçeler.
Ve içiçe girmiş bağlar/bahçeler.
Ve çeşit çeşit bahçeler çıkaralım.