إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا
İnne cehenneme kânet mirsâdâ(mirsâden).
| inne | : muhakkak ki |
| cehenneme | : cehennem |
| kânet mirsâden | : mirsad oldu, görünür oldu, rasad edilen yer, gözleme yeri oldu |
Şübhesiz ki cehennem bir pusudur.
Muhakkak ki, cehennem bir gözetilen yerdir.
Şübhesiz ki Cehennem olmuştur mırsad
Şüphesiz, cehennem bir gözetleme yeri olmuştur.
Kuşkusuz Cehennem gözetleme yeri olmuştur.
(21-22) Cehennem, yalnız azgınları bekleyen yerdir. Dönecekleri yer orasıdır.
(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
(21-22) Şüphesiz, azgınların barınağı olacak cehennem pusuda beklemektedir.
(21-22) Cehennem, hiç şüphesiz ki bir pusu, azgın sapıkların varıp döneceği bir yerdir.
Cehennem pusuda... Her an eline düşecek avlarını gözlemektedir.
Muhakkak ki cehennem, (melekler tarafından kâfirleri) bir gözetleme yeridir.
Şüphesiz ki cehennem; bir gözetleme yeridir.
Şüphe yok ki cehennem pusudadır.
Şüphesiz, cehennem pusuda beklemektedir.
Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir.
(21-22) Cehennem, yalniz agzinlari bekleyen yerdir. Donecekleri yer orasidir.
Cehennem de suçluları gözetleyip durmaktadır.
Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir.
(O Gün,) cehennem, (hakikati inkar edenleri) kuşatmak için bekleyecek;
Cehennem de gözlemektedir.
Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir.
Cehennem gözetlemektedir.
Cehennem de gözetleme yeri olmuş (suçluları gözetleyip durmakta)dır.
Cehennem, bir gözetleme yeri olmuştur.
Cehennem ise gözetlemekte: