وَرَفَعْنَاهُ مَكَانًا عَلِيًّا
Ve refa’nâhu mekânen aliyyâ(aliyyen).
| ve refa'nâ-hu | : ve biz onu yükselttik |
| mekânen | : mekân, makam |
| aliyyen | : (çok) yüce |
Biz onu pek yüce bir yere yükseltdik.
Ve onu yüksek bir makama kaldırdık.
Ve biz onu yüksek bir mekâna ref'ettik
Ve Biz onu yüce bir yere yükselttik.
Biz onu yüce bir yere yükselttik.
Biz onu yüce bir yere yükselttik.
Onu yüce bir makama yükselttik.
Onu üstün bir makama yücelttik.
Biz onu yüce bir yere yükselttik.
Biz onu üstün bir makama yücelttik.
Biz onu yüce bir mevkiye (göklere veya Cennet’e) yükselttik.
Onu yüce bir yere yükselttik.
Biz onu pek yüce bir mevkie yükselttik.
Onu üstün bir makama yücelttik.
Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik.
Biz onu yuce bir yere yukselttik.
Onu yüce bir konuma çıkarmıştık.
Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik.
Ve Biz o'nu da yüce bir konuma yükseltmiştik.
Biz onu üstün bir mevkiye yükseltmiştik.
Biz onu yüce bir mekân (makam) a yükseltmiştik.
Onu yüce bir mertebeye çıkarmıştık.
Onu yüce bir yere yükseltmiştik.
Onu yüce bir mekâna yükselttik.
Onu yüce bir makama yükselttik.