فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ
Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).
| fe | : olduğu zaman |
| lâ | : hayır |
| uksimu | : kasem ederim, yemin ederim |
| bi el hunnesi | : hünnese, merkezî çekim kuvvetine |
(Demek ki hakıykat, ey kâfirler, sizin dediğiniz gibi değildir). Andederim o (geceleri) geri dön (üb aydınlık neşr eden),
Artık andolsun geri dönen yıldızlara.
Şimdi kasem ederim o sinenlere
Şimdi yemin ederim o sinenlere,
Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yıldızlara),
(15-16) Gündüz sinip geceleri gözüken gezegenlere and olsun;
(15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
(15-16) Hayır! Akıp giden, bir kaybolup bir etrafı aydınlatan yıldızlara andolsun,
Yemin ederim o (gündüzleyin) sinip gizlenen (yıldız)lara,
Bakın: Gündüzün sinip gizlenen yıldızlara...
Şimdi kasem ederim, (geceleyin görünüb gündüz) sönen yıldızlara,
Andolsun sinenlere;
Artık andolsun dönüp kaybolan.
Şimdi yemin ederim o sinenlere,
Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere,
(15-16) Gunduz sinip geceleri gozuken gezegenlere and olsun;
Yemin ederim geri kalıp gizlenenlere.
Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere,
Hayır! Hayır! Dönüp duran yıldızları tanıklığa çağırırım,
Hayır, Yemin ederim gizlenene..
Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere,
Yemin ederim geri dönenlere,
Yoo, yemin ederim o geri kalıp gizlenenlere;
Hayır, iş onların sandığı gibi değil! Yemin olsun o sinip gizlenenlere,
Andolsun gizlenen yıldızlara,