وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ Ve lekad reâhu bil ufukıl mubîn(mubîni). Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
tekvir suresi 23. Ayet
ve lekad : ve andolsun reâ-hu : onu gördü bi el ufuki : ufukta el mubîni : apaçık Hasan Basri Çantay
Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.
Ömer Nasuhi Bilmen
(23-25) Andolsun ki, onu apaçık ufukta gördü. Ve o, (peygamber) gaybe ait hususta behil değildir. Ve o, tardedilen bir şeytanın sözü değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Vallahi gördü onu açık ufukta
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Vallahi onu (Cebrail) açık ufukta gördü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.
Diyanet İşleri (eski)
And olsun ki, o, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür.
Diyanet İşleri
Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü.
Diyanet Vakfi
Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Celal Yıldırım
And olsun ki. O, onu (Muhammed, Melek Cebrail'i) açık ufukta gördü.
Suat Yıldırım
O, vahyi getiren elçi Cebrail’i, apaçık ufukta görmüştü.
Ali Fikri Yavuz
And olsun ki, Peygamber, o Cebrâil’i açık ufukta gördü.
İbni Kesir
Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve andolsun, onu, apaydın tanyerinde gördü.
Adem Uğur
Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Ali Bulaç
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Bekir Sadak
And olsun ki, o, Cebrail'i apacik ufukta gormustur.
Fizilal-il Kuran
Şüphesiz (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Gültekin Onan
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Muhammed Esed
o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;
Şaban Piriş
Onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Ümit Şimşek
And olsun, onu apaçık ufukta gördü.
Süleyman Ateş
Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.
Edip Yüksel
Onu apaçık bir ufukta görmüştür.