كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken).
| kellâ | : hayır |
| izâ | : olduğu zaman |
| dukket (i) | : parçalandı, dağıldı |
| el ardu | : arz, yeryüzü |
| dekken dekken | : parça parça, paramparça |
Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman,
Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca.
Hayır hayır, Arz «dekken dekkâ» düzlendiği
Hayır, hayır, yer üst üste sarsıntılarla düzlendiği zaman,
Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,
Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman;
Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
(21-22) Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).
Hayır, hayır; (bu tutumunuz çok kötü!) Yer sarsılıp parça parça bölündüğü (sonra da dümdüz duruma geldiği) zaman,
Hayır! Bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış! Dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman,
Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir,
Ama yer; parça parça dağıtıldığında.
İş öyle değil, hayır, yer bir kere paramparça olup dümdüz bir hâle geldi mi.
Ama yeryüzü parça parça döküldüğü,
Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
Ama yer, carpilip paralandigi zaman;
Hayır, yer çarpılıp paralandığı zaman,
Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
Peki, (Hesap Günü nasıl davranacaksınız,) yeryüzü ardarda sarsılıp paramparça olduğunda,
-Hayır, Yer paramparça olduğu zaman,
Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu,
Heyhat! Yeryüzü paramparça olduğunda,
Hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz edildiği zaman,
İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde,
Doğrusu, yer çarpılıp paralandığı zaman,