وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
Ve tuhıbbûnel mâle hubben cemmâ(cemmen).
| ve tuhıbbûne | : ve seviyorsunuz |
| el mâle | : mal |
| hubben | : severek, sevgiyle |
| cemmen | : pekçok, aşırı |
Malı pek çok seversiniz.
Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz.
Malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki, yığmacasına
Malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki, yığmacasına!
Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.
Malı pek çok seviyorsunuz.
Malı da pek çok seviyorsunuz.
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
Malı da öyie seviyorsunuz ki hep biriktirircesine.
Mal mülk sevgisi ise bütün benliğinizi kaplamış!
Malı da pek çok seversiniz.
Malı da pek çok seversiniz.
Ve malı, alabildiğine seviyorsunuz.
Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
Malı 'bir yığma tutkusu ve hırsıyla' seviyorsunuz.
Mali pek cok seviyorsunuz.
Malı pek çok seviyorsunuz.
Malı 'bir yığma tutkusu ve hırsıyla' seviyorsunuz.
ve sınırsız bir sevgiyle malı mülkü seviyorsunuz!
Malı da pek çok seviyorsunuz.
Malı da 'bir yığma tutkusu ve hırsıyla' seviyorsunuz.
Malı ise pek çok seviyorsunuz.
Malı pek çok seviyorsunuz.
Malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz.
Parayı/malı da çok fazla seviyorsunuz.