فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ Fe emmel insânu izâ mebtelâhu rabbuhu fe ekremehu ve na’amehu fe yekûlu rabbî ekremen(ekremeni).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
fecr suresi 15. Ayet
fe emmâ : fakat el insânu : insan izâ mâ : ne zaman ibtelâ-hu : onu imtihan ettii rabbu-hu : onun Rabbi fe : böylece ekreme-hu : ona ikram etti, şereflendirdi ve ne'ame-hu : ve onu ni'metlendirdi fe : o zaman yekûlu : der rabbî : Rabbim ekreme-ni : bana ikram etti, şereflendirdi Hasan Basri Çantay
Amma insan, ne zaman Rabbi onu imtihaan edib de kendisine (lütf-ü) kerem (iyle muaamele) eder, ona ni'metler verirse «Rabbim beni şerefli kıldı» der!
Ömer Nasuhi Bilmen
Rabbi onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa o vakit der ki: «Rabbim bana ikram etti.»
Elmalılı Hamdi Yazır
Amma insan, her ne zaman rabbı onu imtihan edip de ona ikram eyler, ona ni'metler verirse, o vakıt rabbım bana ikram etti der
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ama insan, Rabbi onu her ne zaman imtihan edip de kendisine ikramda bulunur, nimetler verirse: «Rabbim bana ikram etti.» der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikramda bulunur, nimet verirse, «Rabbim bana ikram etti.» der.
Diyanet İşleri (eski)
Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: 'Rabbim beni şerefli kıldı' der.
Diyanet İşleri
İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti” der.
Diyanet Vakfi
İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde «Rabbim bana ikram etti» der.
Celal Yıldırım
(15-16) insanoğluna gelince, Rabbi onu denediğinde: İkramda bulunup nimetlere garkettiğinde, o, «Rabbim bana ikramda bulundu» der. Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı zaman, «Rabbim bana haksızlık etti» der.
Suat Yıldırım
Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere gark edince o: "Rabbim hakkım olan ikramı yaptı." der.
Ali Fikri Yavuz
Fakat insan, (dünya nimetlerini arar gözetir. Onun için) her ne zaman Rabbi, onu, (zenginlik ve genişlikle) imtihan edib de ona ikram eyler, nimetler verirse; o vakit: “- Rabbim bana ikram etti.” der.
İbni Kesir
Ama insan; Rabbı kendisini deneyip kerem eder ve nimet verirse: Rabbım beni şerefli kıldı, der.
Abdulbaki Gölpınarlı
İnsan, öyle bir mahlûktur ki Rabbi, onu sınadı da büyüttü ve nîmetler verdi mi, Rabbim der, lâyıktım da büyüttün beni.
Adem Uğur
İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde "Rabbim bana ikram etti" der.
Ali Bulaç
Fakat insan; ne zaman Rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: "Rabbim bana ikram etti" der.
Bekir Sadak
Rabbin denemek icin bir insana iyilik edip, nimet verdigi zaman, o: «Rabbim beni serefli kildi» der.
Fizilal-il Kuran
Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman o: «Rabbim beni şerefli kıldı» der.
Gültekin Onan
Fakat insan; ne zaman rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, nimetler verse: "Rabbim bana ikram etti" der.
Muhammed Esed
İnsana gelince, ne zaman Rabbin onu, cömertliğiyle ve hoşnut olacağı bir hayat bağışlamakla denese, "Rabbim, bana karşı (ne kadar) cömertmiş!" der;
Şaban Piriş
İşte insan, onu Rabbi imtihan ettiği zaman, ona ikramda bulunup, nimetlendirince: -Rabbim bana ikramda bulundu der.
Tefhim-ul Kuran
Fakat insan; ne zaman Rabbi kendisini bir denemeden geçirse, ona bir keremde bulunsa, ona nimetler verse: «Rabbim bana ikramda buludu» der.
Ümit Şimşek
İnsanı sınamak için Rabbi ona nimetler lütfederek ikramda bulunduğunda, o 'Rabbim bana değer veriyor' der.
Süleyman Ateş
Fakat insan öyledir; Rabbi ne zaman kendisini sınayıp ona ikrâmda bulunur, ona ni'met verirse: "Rabbim bana ikrâm etti" der.
Yaşar Nuri Öztürk
İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: "Rabbim bana ikramda bulundu!" der.
Edip Yüksel
Rabbi, sınamak için insana bolca verip sevindirdiği zaman, 'Rabbim bana cömert davrandı,' der.