وَجَاءتْ كُلُّ نَفْسٍ مَّعَهَا سَائِقٌ وَشَهِيدٌ
Ve câet kullu nefsin meahâ sâikun ve şehîdun.
| ve câet | : ve geldi |
| kullu nefsin | : her nefs, bütün nefsler |
| mea-hâ | : onunla beraber |
| sâikun | : sevkeden |
| ve şehîdun | : ve şahit |
(O gün) herkes, beraberinde sürücü ve şâhid (iki melek) bulunduğu halde, (mahşere) gelmişdir.
Ve herkes gelmiştir. Kendisiyle beraber bir sürücü ve bir şahid bulunduğu halde.
Ve her nefis gelmiştir, beraberinde bir sevk me'muru ve bir şâhid vardır
Herkes gelecektir, yanında bir sevk memuru ve bir şahit olduğu halde.
Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir şahid bulunduğu halde gelir.
Her can, kendisiyle beraber bir sürücü ve şahit bulunduğu halde gelir.
Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir.
Herkes, yanında bir sürücü ve bir de şahitle beraber gelir.
Her canlı, beraberinde bir sürücü, bir de şâhid ile gelir.
O gün herkes beraberinde bir muhafız, bir de şahit olarak Yüce Divana gelir.
Herkes beraberinde bir sürücü ve bir de şahid (melek) olarak (Rabbi huzuruna) gelmiş bulunacaktır.
Her nefis, yanında bir sürücü ve şahidle gelir.
Ve herkes, yanında bir sürüp götüren ve bir tanık olarak gelir.
Herkes, yanında bir sürücü ve bir de şahitle beraber gelir.
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir.
Her can, kendisiyle beraber bir surucu ve sahit bulundugu halde gelir.
Her can, yanında bir sürücü ve bir şahidle gelir.
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir.
Her insan, (kendi geçmiş) iç dürtüleri ve vicdanı ile ortaya çıkacak,
Her kişi yanında bir sevkedici ve şahit ile gelecektir.
(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir.
Herkes yanında bir sevk edici, bir de şahitle beraber gelir.
Her can, yanında bir sürücü ve şâhidle geldi.
Her benlik, yanında bir güdücü, bir de tanık olduğu halde gelir.
Her can yanında bir sürücü ve bir tanık ile gelir.