بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءهُمْ فَهُمْ فِي أَمْرٍ مَّرِيجٍ Bel kezzebû bil hakkı lemmâ câehum fe hum fî emrin merîcin.Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
kaf suresi 5. Ayet
bel : hayır, aksine kezzebû : yalanladılar bi el hakkı : hak ile, hakkı lemmâ : olduğu zaman, olunca câe-hum : onlara geldi, kendilerine geldi fe : bu durumda hum : onlar fî emrin : iş içinde merîcin : karışık Hasan Basri Çantay
Hayır, onlar, kendilerine hak gelince (onu) tekzîb etdiler. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen
(4-5) Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır. Fakat kendilerine geldiği vakit hakkı tekzîp ettiler. İmdi onlar karmakarışık bir ızdırap içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman tekzib ettiler de şimdi karma karışık bir ıztırab içindeler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Doğrusu, gerçek kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıstırap içindeler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıztırap içindeler.
Diyanet İşleri (eski)
Hayır; onlar, gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.
Diyanet İşleri
Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir hâldedirler.
Diyanet Vakfi
Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
Celal Yıldırım
(4-5) Biz, muhakkak yerin onlardan neyin (çürütüp) eksilttiğini biliriz. Yanımızda (her şeyin yazılı bulunduğu) muhafazalı bir kitap vardır. Hayır, onlar hakk kendilerine gelince yalanladılar. Bu bakımdan onlar, kararsızlık ve perişanlık içindedirler.
Suat Yıldırım
Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeği yalan saydılar. Artık onlar kararsızlık ve perişanlık içindedirler.
Ali Fikri Yavuz
Doğrusu, kendilerine hak (Kur’an ve Peygamber) gelince yalanladılar da, şimdi muztarıb bir haldedirler.
İbni Kesir
Hayır, onlar; hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi de şaşırmış bir haldedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı
Hayır, gerçek olan Kur'ân, onlara gelince yalanladılar da şimdi darmadağın bir işe daldılar.
Adem Uğur
Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
Ali Bulaç
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.
Bekir Sadak
Hayir; onlar, gercek kendilerine gelince onu yalanladilar; kararsizlik icindedirler.
Fizilal-il Kuran
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.
Gültekin Onan
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı (emrin meriyc) içinde bulunuyorlar.
Muhammed Esed
Buna rağmen onlar, (yeniden dirilmeyi inkar edenler,) ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler.
Şaban Piriş
Hayır onlar, kendilerine hak gelince yalanladılar. Çünkü onlar şaşkınlık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.
Ümit Şimşek
Doğrusu, onlar kendilerine hak geldiğinde onu yalanladılar; onun için şaşkın bir haldedirler.
Süleyman Ateş
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durumun içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk
Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.
Edip Yüksel
Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.