kaf suresi 33. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45


مَنْ خَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْبِ وَجَاء بِقَلْبٍ مُّنِيبٍ

Men haşiyer rahmâne bil gaybi ve câe bi kalbin munîbin.


men: kimse, kim, kişi, kişiler
haşiye: huşû duydu
er rahmâne: Rahmân
bi el gaybi: gayb ile, gaybte
ve câe: ve geldi
bi kalbin: bir kalp ile
munîbin: Allah'a dönük


Hasan Basri Çantay
Çok esirgeyici Allaha (bütün samîmiyyetiyle) gıyabî saygı gösteren, Hakkın tâatına yönelmiş bir kalb ile gelen kimselere haasdır.

Ömer Nasuhi Bilmen
(32-33) İşte bu, sizin vaadolunduğunuz şeydir, her bir tevbekar olan (vazifesini) muhafaza eden için. Rahmân'a gıyaben korku duyan ve hakka müteveccih bir kalb ile gelen kimseye (mahsus) bir cennettir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Gaybde rahmana haşyet duyan ve inâbeli bir kalb ile gelen kimselere

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
görmediği halde Rahman'dan korkup O'na yönelen bir kalple gelen kimselere.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(32-33) Onlara denir ki: «İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.

Diyanet İşleri (eski)
(32-34) Onlara: 'İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur' denir.

Diyanet İşleri
(32-33) (Onlara şöyle denir:) “İşte bu, size (dünyada) vaad edilmekte olan şeydir. O, her tövbe eden, O’nun emrini gözeten için, görmediği hâlde sırf saygıdan dolayı Rahmân’dan korkan ve O’na yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler içindir.”

Diyanet Vakfi
(32-33) İşte size vâdedilen cennet! Ki o, Allah'a yönelen, emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahmân'dan korkan ve Allah'a yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere mahsustur.

Celal Yıldırım
(32-33) İşte bu, size va'dolunandır. Allah'a yönelip gönül veren, (ilâhî sınırları) koruyan, gıyabında Rahmân'dan saygı ile korkan ve Allah'a yönelen bir kalb ile gelen (her insana söz verilen Cennet'tir).

Suat Yıldırım
(32-33) Onlara: "İşte" denir, "buydu size vâd edilen mükâfat. Hakka yönelen, koruması gereken her şeyi koruyan, insanların görmediği yerlerde bile Rahman’a hep saygılı olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükâfat vardır."

Ali Fikri Yavuz
Gaybde, Rahman’a iç saygısı duyan ve halis bir kalb ile gelen kimseler için...

İbni Kesir
Görmediği halde Rahman'dan korkan ve Allah'a yönelik bir kalb ile gelenlere.

Abdulbaki Gölpınarlı
Görmediği halde rahmandan korkan ve ona yönelmiş bir yürekle gelen kişiye vaadedilen bu.

Adem Uğur
Görmeden Rahmân'a saygı gösteren ve (Allah'a) dönük bir kalp getiren herkesin (mükâfatı budur).

Ali Bulaç
Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalb ile gelen içindir.

Bekir Sadak
(32-34) Onlara: «Iste bu cennet, Allah'a yonelen, O'nun buyruklarina riayet eden; gormedigi Rahman'dan korkan, Allah'a yonelmis bir kalble gelen sizlere, hepinize soz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; iste sonsuzluk gunu budur» denir.

Fizilal-il Kuran
Görmediği Rahman'dan korkan ve Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir.

Gültekin Onan
Görmediği halde Rahmana karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Tanrı'ya yönelmiş' bir kalp ile gelen içindir.

Muhammed Esed
insan kavrayışının dışında olduğu halde Rahman'ın ürpertisini duyan ve pişmanlık dolu bir kalp ile (O'na) gelmiş olan (herkese).

Şaban Piriş
Görmediği halde Rahman’dan korkan ve ona teslim olmuş bir kalp ile gelen kimseler...

Tefhim-ul Kuran
Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalb ile gelen içindir.

Ümit Şimşek
Onlar, görmedikleri halde Rahmân'dan korkan ve Ona yönelmiş bir kalple huzuruna gelen kimselerdir.

Süleyman Ateş
Görmeden Rahmân'a saygı gösteren ve (Hakka) dönük bir yürek getiren herkesin (mükâfâtı budur)!"

Yaşar Nuri Öztürk
Görmediği halde Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese...

Edip Yüksel
Onlar yalnız başınayken bile Rahman'ı sayarlar ve içtenlikle gelirler.