وَالنَّخْلَ بَاسِقَاتٍ لَّهَا طَلْعٌ نَّضِيدٌ
Ven nahle bâsikâtin lehâ tal’un nadîdun.
| ve en nahle | : ve hurma ağaçları |
| bâsikâtin | : yüksek, uzun |
| lehâ | : onun (var) |
| tal'un | : tomurcuk |
| nadîdun | : üst üste yığılmış, dizilmiş, kümelenmiş |
Ve domurcukları birbiri üstüne binmiş uzun boylu hurma ağaçları (yetişdirdik),
(9-10) Ve gökten bir mübarek su indirdik, sonra onunla bahçeler ve biçilen ekin danelerini bitirdik. Ve uzunca boylu hurma ağaçları da (yetiştirdik) ki, onlar için birbiri üstüne konmuş muntazam salkımlar (tomurcuklar) vardır.
Ve Semaya ser çeken hurma ağaçları ki sıvama dizilmiş bir tal'ı vardır
Ve tormurcukları üstüste dizilmiş göğe doğru yükselen yüksek hurma ağaçları.
Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.
(9-11) Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir.
(9-11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
(9-10) Gökten mübarek (feyizli, bereketli) su indirdik de onunla bahçeler, biçilecek taneler; tomurcukları sıra sıra birbiri üstüne gelen yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
(9-10) Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirdik.
Bir de tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş (göğe doğru) uzayan hurma ağaçları...
Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları.
Ve hurma ağaçları ki boy atıp uzar ve meyveleri, birbirine bitişmiş, âdetâ istiflenmiştir.
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
(9-11) Gokten bereketli bir su indirdik, kullara rizik olmak uzere onunla bahceler, bicilecek taneli ekinler, kume kume tomurcuklari olan boylu hurma agaclari yetistirdik. O su ile olu yeri dirilttik. Iste insanlarin diriltilmesi de boyledir.
Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
ve salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçlarının,
Birbiri üzerine kümelenmiş tomurcuklu, uzun boylu hurma ağaçları...
Ve birbiri üstünde dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Salkımları üst üste binmiş yüksek hurma ağaçları bitirdik.
Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik;
Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.
Küme küme tomurcuklara sahip yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.