وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ
Vallâhu a’lemu bimâ yûûn(yûûne).
| ve allâhu | : ve Allah |
| a'lemu | : en iyi bilir, çok iyi bilir |
| bi-mâ | : şeyleri |
| yûûne | : içlerinde biriktirip saklıyorlar |
Halbuki Allah onların yüreklerinde neler saklıyorlar, pek iyi bilendir.
Halbuki Allah onların kalblerinde neler topladıklarını pek iyi bilendir.
Halbuki Allah içlerindekini biliyor
Oysa Allah, içlerindekini biliyor.
Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.
Oysa, Allah, onların sakladıklarını çok iyi bilir.
Hâlbuki Allah, içlerinde ne sakladıklarını çok iyi bilir.
Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
Halbuki Allah, onların içlerinde neleri gizlediklerini çok iyi bilir.
Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir!
Halbuki Allah içlerinde ne sakladıklarını en iyi bilendir.
Halbuki Allah, onların sakındıklarını en iyi bilendir.
Ve Allah, daha iyi bilir, gönüllerinde ne var.
Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
Oysa Allah, onların içlerinde sakladıklarını daha iyi bilendir.
Oysa, Allah, onlarin sakladiklarini cok iyi bilir.
Oysa Allah onların içinde gizlediklerini biliyor.
Oysa Tanrı, onların içlerinde sakladıklarını daha iyi bilendir.
Ama Allah, onların (kalplerinde) gizlediklerini bilir.
Allah, onların (içlerinde) sakladıklarını en iyi bilendir.
Oysa Allah, onların içlerinde saklı tutmakta olduklarını daha iyi bilendir.
Allah ise onların gönüllerinde neler sakladıklarını pek iyi biliyor.
Allâh onların, içlerinde gizledikleri (düşünceleri) biliyor.
Allah, içlerinde sakladıklarını çok iyi biliyor.
ALLAH onların sakladıklarını çok iyi bilir.