لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ
Le terkebunne tabakan an tabakın.
| le terkebunne | : siz mutlaka bineceksiniz |
| tabekan | : tabaka, kat |
| an tabakın | : tabakadan, kattan |
siz (ey insanlar), hiç şübhesiz, o halden bu haale bineceksiniz.
Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız.
Ki sizler binip binip gececeksiniz elbette tabakadan tabakaya
sizler binip binip tabakadan tabakaya (halden hale) geçeceksiniz!
Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız. (tabakadan tabakaya bineceksiniz)
Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz.
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.
Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz.
Siz halden hale geçeceksiniz!
Sizler, muhakkak halden hale binib geçeceksiniz.
Muhakkak siz; bir durumdan diğerine uğratılacaksınız.
Elbette geçeceksiniz bir halden bir hâle.
Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
suphesiz siz bir durumdan digerine ugratilacaksiniz.
Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğrayacaksınız.
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
(işte böylece, ey insanlar,) siz adım adım ilerleyeceksiniz.
Elbette sen, bir aşamadan bir aşamaya geçeceksin.
Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.
Siz bir tabakadan diğerine geçeceksiniz.
Ki, siz, mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz!
Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz.
Siz evreden evreye binip geçeceksiniz.