وَيَنقَلِبُ إِلَى أَهْلِهِ مَسْرُورًا
Ve yenkalibu ilâ ehlihî mesrûrâ(mesrûren).
| ve yenkalibu | : ve dönecek |
| ilâ | : ... e |
| ehli-hî | : onun ehli, kendi ehli, ailesi, yakınları |
| mesrûran | : surur içinde sevinçle |
ehline de sevinçli dönecekdir.
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
Ve mesrur olarak ehline gider
ve ailesine sevinçli olarak döner.
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
(7-9) Amel defteri kendisine sağından verilen kimse, kolay geçireceği bir hesaba çekilir ve arkadaşlarının yanına sevinçle döner.
Sevinçli olarak ailesine dönecektir.
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
Ve sevinerek arkadaşlarına dönüp gider.
(7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
Ve sevinçli olarak (cennetteki ailesine) ehline dönecektir.
Ve ailesine de sevinçli olarak dönecektir.
Ve âilesinin yanına sevinç içinde döner.
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır.
(7-9) Amel defteri kendisine sagindan verilen kimse, kolay gecirecegi bir hesaba cekilir ve arkadaslarinin yanina sevincle doner.
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
Ve kendi ehline (yakınlarına) sevinç içinde dönecektir (yenkalibu).
ve kendi görüş ve anlayışındaki insanlara sevinçle dön(ebil)ecektir.
Ailesinin yanına sevinç içinde dönecektir.
Ve kendi yakınlarına da sevinç içinde dönmüş olacaktır.
Ailesine sevinçle dönecektir.
Ve sevinçli olarak âilesine dönecektir.
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
Ve arkadaşlarına sevinç içinde dönecektir.